MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, ücret, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili,davacının davalı işyerinde 01.09.2004 tarihinde tanker şoförü görevi ile yedi ay çalıştıktan sonra ayrıldığını,10.03.2006 tarihinde yeniden çalışmaya başladığını, 22.11.2011 tarihine kadar çalıştığını,iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız ve ihbarsız olarak feshedildiğini, haftanın yedi günü 08:00-21:00 saatleri arasında çalıştığını, haftanın beş günü çalışmasının saat 24.00'e kadar sürdüğünü, haftada bir gün de 08.00-08.00 saatleri arasında nöbet tuttuğunu, ulusal bayram genel tatil günlerinde de çalıştığını, yıllık izinlerinin eksik olarak kullandırıldığını, en son 1.830 TL ücret aldığını, 2011 yılı Kasım ayından 22 günlük ücret alacağının da ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili,davacının çalışma saatleri konusunda iddialarının gerçeği yansıtmadığını, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, davacının kullandığı 34 AY 1664 plakalı araca kusuru sebebi ile 1 aylık ücreti ile karşılanamayacak derecede hasar verdiğini, bu konuda savunmasının istendiğini, savunmasında kendisinin sebebiyet vermediğini belirtmesine rağmen, takip eden günlerde de işe gelmeyerek devamsızlık yaptığını,tanker şoförü olarak ağır vasıta aracı kullandığından belirttiği saatlerde trafiğe çıkmasının yasak olduğunu,yıllık izinlerinin kullanmadığı kısmına ait olan 991,67 TL sinin bankaya yatırıldığını, 2011 yılı Kasım ayına ait 17 günlük ücreti karşılığında 2.261 TL nin de ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece,yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının fazla mesai yapıp yapmadığı noktasındadır.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı ve davalı tanık beyanları esas alınarak iki gün 08:00-19:00 saatleri arasında 1.5 saat ara dinlenme süresi ile, dört gün 08:00-18:00 saatleri arasında yine 1,5 saat ara dinlenme ile çalıştığı, buna göre haftalık on saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek fazla mesai alacağı hesaplanmıştır. Bilirkişinin hesaplamada dikkate aldığı çalışma saatleri dosya kapsamına uygun düşmekle birlikte,ara dinlenme süresi 1.5 saat olarak belirtilmesine göre yapılan hesaplama sonucunda davacının haftalık sekiz saat fazla mesai yaptığı sonucu çıkmaktadır. Davacı tarafın bilirkişi tarafından kabul edilen ara dinlenme süresine ilişkin dosya kapsamında itirazının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacının fazla mesai alacağının haftalık sekiz saat üzerinden hesaplanması gerekli olup mahkemece yazılı gerekçe ile verilen kararın bozulması gerekmiştir.3-Davacı işçinin hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.4857 sayılı Kanun'un 46. maddesinde işçinin, tatil gününden önce aynı Kanun'un 63. maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması şartıyla yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunduğu açıklanmıştır. İşçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46. maddenin 2. fıkrasında ifade edilmiştir. Hafta tatili izni kesintisiz en az yirmidört saattir. Bunun altında bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından söz edilemez. Somut olayda, davacı haftanın yedi günü işyerinde çalışma yapıldığını iddia etmiş, davacı tanıkları da iddiayı doğrular nitelikte beyanda bulunmuşlardır. Davalı tanıkları ise, hafta içi bir gün izin kullandıklarını, iznin haftanın değişik günlerinde kullanılabildiğini beyan etmişlerdir. Mahkemece, davacı tanık anlatımları esas alınarak davacının hafta tatillerinde çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Dosya kapsamından davacı tanıklarının davalı ile husumetli olduğu anlaşılmıştır. Bu halde hafta tatili çalışması yönünden tanık deliline dayanan, bu konuda başkaca delil de sunmayan davacının hafta tatili çalışmasını ispatladığı düşünülemez.Talebin reddi gerekirken kabulü hatalıdır.SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.