Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17918 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7492 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş Mahkemesi AVUKAT ...DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, 23.01.2002-02.07.2010 tarihleri arasında davalı işyerinde güvenlikçi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.2-Yargılamanın hukuka uygun ve sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmanın ileri sürülebilmesi ve delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile olanaklıdır.Dosya içeriğine göre, ıslah dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmemiştir. Bu nedenle, davalıya Anayasa’nın 36. maddesinde de açıklanan savunma hakkını kullanabilmesi için ıslah dilekçesinin Tebligat Kanunu ve ilgili tüzük hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilmesi zorunludur. Kamu düzenine ilişkin bu yönün dikkate alınmayarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir. 3-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. ./..Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.Somut olayda davacı, davalı ait işyerinde güvenlik görevlisi olarak 23.01.2002 - 02.07.2010 arasında, 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışmıştır.Dosya içeriğine göre davacının gece vardiyası çalışmalarının oniki saat olduğu anlaşılmaktadır.Hükme esas alınan bilirkişi, davacının gece vardiyasında çalışmaları için fazla çalışma hesaplamamıştır.Davacının fazla çalışma ücreti talebi, mahkemece, fazla çalışma iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle reddedilmiştir.4857 sayılı Kanun'un 69. maddesi uyarınca gece çalışmalarında, yedibuçuk saati geçen kısım haftalık çalışma saatine bakılmaksızın fazla çalışma sayıldığından mahkemece fazla çalışma ücreti talebinin tümden reddi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 20.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.