MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı bir neden olmaksızın fesih edildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının işçilik alacağı bulunmadığını savunmuştur.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davacı temyiz etmiştir.Gerekçe:...-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre; davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı işçinin kıdem tazminatına ve yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.İş sözleşmesi taraflara sürekli olarak borç yükleyen bir özel hukuk sözleşmesi olsa da, taraflardan herhangi birinin iş sözleşmesini bozmak için karşı tarafa yönelttiği irade açıklamasıyla ilişkiyi sona erdirmesi mümkündür.Fesih hakkı iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren bozucu yenilik doğuran ve karşı tarafa yöneltilmesi gereken bir haktır.Maddede düzenlenen bildirimli fesih, belirsiz süreli iş sözleşmeleri için söz konusudur. Başka bir anlatımla belirli süreli iş sözleşmelerinde fesheden tarafın karşı tarafa bildirimde bulunarak önel tanıması gerekmez.Fesih bildirimi bir yenilik doğuran hak niteliğini taşıdığından ve karşı tarafın hukukî alanını etkilediğinden, açık ve belirgin biçimde yapılmalıdır. Yine aynı nedenle kural olarak şarta bağlı fesih bildirimi geçerli değildir.Fesih bildiriminde “fesih” sözcüğünün bulunması gerekmez. Fesih iradesini ortaya koyan ifadelerle eylemli olarak işe devam etmeme hali birleşirse bunun fesih anlamına geldiği kabul edilmelidir. Bazen fesih işverenin olumsuz bir eylemi şeklinde de ortaya çıkabilir. İşçinin işe alınmaması, otomatik geçiş kartına el konulması buna örnek olarak verilebilir. Dairemizce, işverenin tek taraflı olarak ücretsiz izin uygulamasına gitmesi halinde, bunu kabul etmeyen işçi yönünden “işverenin feshi” olarak değerlendirilmektedir.Mevsimlik ya da vizeli yönünden ise, askı süresinin bitiminde veya mevsim başlangıcında işçinin işe çağırılmaması, Dairemizce işverenin feshi olarak değerlendirilmektedir.Fesih bildiriminin yazılı olarak yapılması, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 109. maddesinin bir sonucudur. Ancak yazılı şekil şartı, geçerlilik koşulu olmayıp ispat şartıdır.Fesih bildirimi karşı tarafa ulaştığı anda sonuçlarını doğurur. Ulaşma, muhatabın hâkimiyet alanına girdiği andır.Somut olayda, davacı işçi, 02.09.2013 tarihinde ikinci kez geçirdiği iş kazası nedeniyle almış olduğu raporların bitiş tarihi olan 13.09.2013 tarihinde işe gittiğinde iş sözleşmesinin sona erdirildiğini öğrendiğini beyan etmiş bu beyanı davacı tanıklarınca doğrulanmıştır. Davalı ise davacının iş sözleşmesinin 01.09.2013 tarihinde feshedildiğini savunmuş, buna ilişkin 01.09.2013 tarihli davacının imzadan imtina ettiğine dair şerh yer alan fesih bildirimini sunmuştur. Ancak söz konusu bildirimde adı yer alan kişiler davalı tarafça tanık olarak dinletilmediği gibi davalı tanıkları da sözleşmenin bu tarihte feshedildiğine dair bir beyanda bulunmamışlardır. Mahkemece iş sözleşmesinin 01.09.2013 tarihinde sona erdiği kabul edilerek kıdem tazminatı ve yıllık izin alacaklarına ilişkin talepler reddedilmiş ise de iş sözleşmesinin 13.09.2013 tarihinde sona erdiğinin kabulü dosya içeriğine uygun düşecektir. Hatalı değerlendirme ile hüküm tesisi isabetsiz olup bozma sebebidir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.