Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1789 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 8497 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Bakırköy 15. İş MahkemesiTARİHİ: 18/05/2011NUMARASI: 2011/742-2011/246Davacı vekili, müvekkilinin 08/12/1997 tarihinde işe başladığını davalının şirkette son olarak Niğde ilinde uzman tıbbi tanıtım temsilcisi olarak çalıştığını, tasarruf tedbirleri kapsamında sözleşmesinin iş yasasının 22. ve 17. maddesi uyarınca feshedildiğini, işveren tarafından uygulanan herhangi bir tasarruf tedbirinin olmadığı çok yakın zamanda çok sayıda yeni işçi alındığı iş akdi feshedilirken objektif davranılmadığı belirterek iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir.Davalı vekili, müvekkili şirketin fiyat düşüşleri nedeniyle alınan tasarruf tedbirleri kapsamında, yıllık izinlerinin iş kanununun seviyesine çekilmesi kararı alınması ve bu karar üzerine davacının bu güne kadar hak ettiği ancak kullanmamış olduğu mevcut hak edilmiş ücretleri baki kalmak üzere 01/01/2011 tarihi itibariyle hak edeceği yıllık ücretli izinlerinin deva holding aş bünyesindeki kıdemi doğrultusunda uygulanacağı konusunda davacıya 29/12/2010 tarihinde tarafına tebliğ edilen muvafakatnameyi imzalamadığı bu hususun 31/12/2010 tarihli tutanakla tesbit edilmesi ve davacının kendisine tebliğ edilen değişikliği kabul etmemesi nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenerek sözleşmesinin feshedildiğini bu nedenle haksız açılan davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, davacının yıllık izinlere dair değişikliği kabul etmediği ve yazılı olarak yapılmak istenen bu değişikliğe ilişkin tebliğin davacı tarafından kabul edilmediği, altı iş günü içerisinde yazılı olarak kabul edilmeyen bu değişikliğin işçiyi bağlamayacağı dosya içeriği itibari ile bu nedenle iş akdinin feshinin geçerli bir nedene dayanmadığı ve iş verenin fesih için başka bir geçerli neden bulunduğunu belirtmesi gerekirken sadece izin hususuna ilişkin talebin kabul edilmediği gerekçesiyle iş akdinin feshinin geçerli bir neden olmadığından davacı işçinin işe iadesine karar verilirken, işe başlatılmama tazminatı, davacı işçinin dört aylık ücret tutarında belirlenmiştir.Davacı ve davalı vekili tarafından karar temyiz edilmiştir.Davalı şirketin 6/12/2010 tarihli yön kurulu toplantısında, İş Kanununun öngördüğü sürelerin üzerinde bulunan yıllık izin süresi uygulamasının sonlandırılarak İş Kanunuhükümleri ile belirlenmiş olan seviyeye çekilmesine, personelin 01/01/2011 tarihi itibariyle hak edecekleri yıllık ücretli izinlerinin Deva Holding bünyesindeki kıdemleri doğrultusunda İş Kanunu hükümlerinin uygulanacağı konusunda bildirimde bulunulmasına karar verilmiştir.Tutanak başlıklı 31/12/2010 tarihli belgede, davacının çalışma koşullarındaki değişikliğe ilişkin muvafakatnameyi imzalamaktan imtina ettiği belirtilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, davacının iş sözleşmesinin şirket yönetiminin almış olduğu karara istinaden, 01/01/2011 tarihi itibariyle yıllık ücretli izinlerin Deva Holding bünyesindeki çalışanların kıdemi doğrultusunda iş kanunu hükümleri uygulanacağı konusunda muvafakatnameyi imzalamadığı gerekçesi ile fesih edildiği, anlaşılmaktadır.4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine göre çalışma koşullarında işçi aleyhine esaslı değişiklikler işçinin yazılı kabulü ile yapılabilir. Aynı hükme göre değişikliğin geçerli nedene dayanması halinde bunu kabul etmeyen işçinin iş sözleşmesi İş Kanunu'nun 17. maddesine uygun şekilde feshedilebilir. Buna göre somut olay açısından değişikliğin geçerli nedene dayanması ön koşul olmaktadır. Bu durumda davalı şirketin yönetim kurulu kararı ile aldığı bu değişikliğin tüm çalışanlara uygulanıp uygulanmadığı, ayrıca değişikliğin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı konusunda keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekir iken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.