Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17880 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 26564 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ile asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili; müvekkilinin iş sözleşmesinin gerekçe gösterilmeden ve ihbar süresine uyulmadan feshedildiğini, kanuni hakları ödenmediği için yapılan takibe itiraz edildiğinden takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %40'ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili; davacının müvekkilinden herhangi bir alacağının bulunmadığını beyan ederek açılan davanın reddini savunmuştur.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.4857 sayılı İş Kanunu'nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır.Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.Sözleşmenin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.Yıllık izin hakkı anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olup, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve bu haktan vazgeçilemez. İşçinin iş sözleşmesinin devamı süresinde kullanmadığı yıllık izinlere ait ücreti fesihten önce istemesi mümkün değildir.Somut olayda davacı işçi davalı nezdinde 04.05.2006-31.03.2012 tarihleri arasında 5 yıl 10 ay 26 gün süre ile çalışmış olup, dava dilekçesinde 4 yıldır hak ettiği yıllık izinlerini kısmen ya da tamamen kullanmadığını belirtmiş, söz konusu davaya dayanak icra takibinde ise 30 günlük yıllık izin ücretini talep etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının talebine uygun olarak 30 günlük yıllık izin alacağı hesaplanmıştır.Dosya içeriğinde yer alan mevcut imzalı ve onaylı yıllık izin talep belgesi uyarınca davacının iddiası doğrultusunda bir kısım yıllık iznini kullandığının anlaşılması karşısında, mahkemece dosya kapsamındaki yıllık izin talep belgeleri gösterilmek suretiyle davacı isticvap edilerek yıllık izinlerini kullanıp kullanmadığı, hangi dönem veya dönemlere ait yıllık izin ücreti talebinde bulunduğu konularında beyanı alınmalı ve tüm deliller yeni bir incelemeye tabi tutularak, davacının yıllık ücretli izin alacağı konusunda bir değerlendirme yapılması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.3-Öte yandan, davacının asgari geçim indirimi talebine ilişkin olarak davalı taraf, davacının aylık ücretinin banka aracılığıyla yatırıldığını savunmuştur. Her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda; ücret bordrolarının davalı tarafından dosyaya sunulmaması nedeni ile davacı talebi doğrultusunda beş aylık asgari geçim indirimi alacağının bulunduğu tespit edilmiş ise de, dosya kapsamında yer aldığı görülen 2011 yılı Kasım ve Aralık ayları ile 2012 yılı Ocak, Şubat ve Mart aylarına ilişkin ücret bordrolarının imzasız olması karşısında söz konusu alacağın bulunup bulunmadığının tespiti açısından banka kayıtları ile davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise yatırılan tutarın bu alacağı karşılayıp karşılamadığı hususlarının açıklığa kavuşturularak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.