Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17850 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7919 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ücret alacağı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, davalı işveren işyerinde net 920,00 TL ücretle çalıştığını ve iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, ücret, fazla çalışma ve genel tatil alacaklarını istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının iş sözleşmesinin devamsızlık haklı sebebine dayanılarak feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davacı ve davalı temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.4857 sayılı İş Kanun'unda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.Somut olayda; davacı işçi davalı işveren işyerinde 23.02.2009-18.05.2011 tarihleri arasında 920,00 TL net ücretle çalıştığını ileri sürerken; davalı taraf ücret hususunda savunmada bulunmamıştır. Davacı tanığı, davacının 850-860,00 TL civarında ücretle çalıştığını belirtmiştir. Davacının sigortalı hizmet cetvelinin incelenmesinde, Sosyal Güvenlik Kurumuna Şubat 2009'da 1.085,84 TL olarak bildirim yapıldığı, Mart 2010 ücret bordrosunda ise ücretin brüt 1.086,74 TL olarak tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının asgari ücretle çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Ancak davacı vekili tarafından 1.085,84 TL ücrete göre hesaplama yapılarak dava konusu alacaklar ıslah edilmiştir. Özellikle Mart 2010 bordrosu dikkate alındığında, davacının davalı işveren işyerinde asgari ücretle çalışmadığı anlaşıldığından; davacının talebi ile bağlı kalınarak ücreti brüt 1.085,84 TL kabul edilmeli ve hüküm altına alınan alacaklar bu ücrete göre yeniden hesaplanmalıdır. Eksik inceleme ile ücretin asgari ücret kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.3-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.Somut olayda; davacının fazla çalışma talebinin tanık anlatımlarına göre hesaplanıp hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak dosya içindeki bir kısım imzasız ücret bordrosunda fazla çalışma tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece bu dönemlere ilişkin tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve bordroda tahakkuk ettirilen miktarların ödendiğinin anlaşılması halinde, ödenen miktarlar hesaplanan fazla çalışma alacağından mahsup edilmelidir. Bu yön gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.4-Hükme esas alınan bilirkişi raporundan, hafta tatiline denk gelen ve davacının izinde olduğu günlerin genel tatil alacağı hesabından dışlanıp dışlanmadığı denetlenememektedir. Bilirkişiden ek rapor aldırılarak, genel tatil alacağı hafta tatiline denk gelen ve izinde geçirilen süreler dışlanarak yeniden hesaplattırılmalı ve oluşacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Eksik inceleme ile sonuca gidilmesi isabetli olmamıştır.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.