Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17573 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 24433 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı, iş sözleşmesinin emeklilik sebebi ile sona erdiğini çalıştığı dönemlere ilişkin hak ve tazminatlarının davalı işveren tarafından eksik ödendiği ya da hiç ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin, hafta tatili, bayram genel tatil ve fazla mesai ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davacının alacaklarının bulunmadığını savunmakla davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece toplanan deliller ile bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının ücreti belirlenmekle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili süresinde temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, iş yerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, iş yerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.Somut olayda, 03.09.2005-13.04.2009 döneminde satış temsilcisi olarak çalışan davacı aylık net ücretinin net 1.250,00 TL olduğunu iddia etmiş, davalı işveren ise davacının asgari ücret ile çalıştığını savunmuştur. Yargılama sürecinde dinlenen tanıklar ücret konusunda net ve çelişkiden uzak bir beyanda bulunmamıştır. Mahkemece davacının iddiasına itibar edilerek ve bu ücrete göre yapılan hesaplamaya göre hüküm kurulmuştur. Ancak yapılan emsal ücret araştırması yetersizdir. Bu sebeple, işçinin meslekte geçirdiği süre, iş yerinde çalıştığı tarihler, meslek ünvanı ve fiilen yaptığı iş ve sendikasız oluşu bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği sorulmalı, neticeye göre tüm deliller yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak sonuca gidilmelidir. Eksik araştırma ve incelemeyle salt davacı beyanları esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.