Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17565 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14345 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, icra takibine yapılan itarızın iptali ile icra inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, taraflar arasındaki şantiye hizmet sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmeyen ve başka bir işyerinde çalışmaya başladığı için iş sözleşmesi feshedilen davalı hakkında kendisine yapılan ödemeleri iade etmediğinden dolayı başlatılan icra takibine yönetilen itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını, davacı tarafça yapılan ödemelerin avans niteliğinde olmadığını, davacı iddialarının doğru olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, ...... tarih ....../...... esas ...../....... karar sayılı karar ile 3,200,00 TL asıl alacak ve 92,32 TL işlemiş faiz yönünden itirazın iptaline, bu miktarlar üzerinden takibin devamına, fazla istemin reddine, asıl alacak 3.200,00 TL'nin %20'si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine; temyize konu 14.11.2014 tarihli kararı ile mahkemece verilen 2012/245 esas, 2013/487 karar nolu, 10.05.2013 tarihli ilamının 1. fıkrasının ''3.200,00 TL asıl alacak ve 92,32 TL işlemiş faiz yönünden itirazın iptaline, bu miktarlar üzerinden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren kanuni faiz işletilmesine, fazla istemin reddine'' şeklinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu 305. madde uyarınca tavzihine karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.Gerekçe:Mahkemece yapılan tavzih kararının kanuna uygun olup olmadığı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 305. maddesi uyarınca "Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez".Somut olayda mahkemece verilen tavzih kararı ile; 10.05.2013 tarih 2012/245 esas 2013/487 karar sayılı karar ile kurulan hükme ek olarak, asıl alacağa takip tarihinden itibaren kanuni faiz işletilmesine karar verilmiştir. Yukarıda belirtilen kanun hükmü uyarınca tavzih ile hüküm fıkrası değiştirilemeyeceğinden, tavzih ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.