MAHKEMESİ :İş Mahkemesi AVUKAT ... AVUKAT ...DAVA : Davacı, ücret farkı, ikramiye farkı ile yıllık izin farkı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili; davacının, davalı işverene ait işyerinde, 1993 yılında 3. sınıf işçi olarak işe başladığını ve 14.11.2011 tarihinde iş sözleşmesinin feshedildiğini, işyerinde toplu iş sözleşmesi uygulanmakta olduğunu, toplu iş sözleşmesi maddelerine göre fiilen üst sınıf işlerde çalıştırılmalasına rağmen, kayden düşük sınıfta gösterildiklerek, ücretlerinin düşük sınıftan göre ödendiğini, 1997 yılından 14.11.2011 tarihine kadar kayıtlarda 4. sınıf üretim işçisi olarak görünmesine rağmen, fiilen toplu iş sözleşmesinde 7. sınıf olarak görünen gümrük baş takipçiliği işini yaptığını, gemilerin başında bulunduğunu, tütün satışlarında yurtdışına çıkacak malların/işlemlerini takip ettiğini ve beyannameleri düzenlediğini, yazışmalar yaptığım, bu işlemleri kurum şifresi ile resmi internet sitesi üzerinden gerçekleştirdiğini, bu işin toplu iş sözleşmesindeki karşılığının gümrük baş takipçiliği olduğunu ve 7. sınıf olarak öngörüldüğünü, ücretinin de 7. sınıf ücret üzerinden hesaplanması gerektiğini ileri sürerek, ücret farkı, ikramiye farkı ve yıllık izin ücreti farkı alacaklarının faiizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı vekili; zamanaşımı definde bulunarak, davacının 08.11.1993 tarihinde 2. sınıf üretim işçisi olarak işe başladığını, 1995 Mart ayında müdüriyet oluru ile 3. sınıf üretim işçisi, 1997 Eylül tarihinde, sınavda başarı göstermesi sebebiyle 4. sınıf üretim işçisi olduğunu, 7. sınıf işini yapmadığını, gümrükte gümrük çıkış işlemlerini takip eden personele imza yetkisi verildiğini, bunun dışında davacının iddia ettiği işleri yapabilmesi için elektronik imza sertifikasının olması gerektiğini, davacının böyle bir sertifikası olmadığını, bu konuda yaptığı bir iş de olmadığını, gümrük idarelerine verilen beyannamelerde imzasının bulunmadığını, ihracat şubesinde çalıştığını, yaptığı görevin matbu ihracat evraklarını hazırlamak ve davalıya gönderilen draft konşimentoların kontrol ve teyidini yapmak olduğunu, davacının yaptığı işin özlük dosyasından belli olduğunu, bu işin iddia edildiği gibi gümrük baş takipçiliği işi olmadığını, bu görevin toplu iş sözleşmesi gereğince "nezaretçi" unvanı olabileceğini, bu görevin tanımında " ...sorumlu amirlerince kendilerine tevdi edilen özel niteliği gerektiren işleri tanzim, takip ve tahakkuk ile eşya ve malı transitle görevli işçidir " denildiğini, bu görevin toplu iş sözleşmesinde 3, 4 ve 5. sınıf olarak öngörüldüğünü belirterek, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, davacının, davalı işyerinde 08.11.1993-21.11.1997 ve 24.05.1999-28.12.2011 tarihleri arasında toplam onaltı yıl yedi ay onyedi gün çalıştığı, 01.03.2011-28.02.2013 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinin 15. maddesi kapsamında mahiyetinde başka gümrük takipçileri de olan onları organize ve idare eden, emir ve talimat verme yetkisi olan bir amir pozisyonunda baş nezaretçi sınıfına dahil bir işçi olduğu belirtilerek, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı, kanuni süresi içinde davalı temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının fiilen hangi sınıfa ilişkin işlerde çalıştığı, buna bağlı olarak davalı işverenin davacının ücretini hangi sınıf ücreti seviyesinden ödemesi gerektiği noktasındadır.Somut olayda, davacının en son 4. sınıf statüsünden ücret aldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının hangi tarihte sendika üyesi olduğuna dair belge ile uyuşmazlık konusu dönemlerin tümünde işyerinde geçerli olan toplu iş sözleşmeleri getirtilerek, davacının, fiilen gümrük baş takipçiliği yaptığını iddia ettiği dönem için, işyerinde işyeri kayıtları üzerinde uzman bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılarak, fiilen yaptığı iş ve bu işi hangi tarihten itibaren yaptığı tespit edildikten sonra, yaptığı işin karşılığı olan sınıfı toplu iş sözleşmesindeki düzenlemeler uyarınca belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken dava konusu işlerle ilgili uzman olmayan bilirkişinin raporuna dayanılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.