Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17326 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 383 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi AVUKAT ...DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ve asgari geçim indirimi ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı, davalı iş yerinde 01.03.2011 tarihine kadar işçi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin geçerli veya haklı bir sebep olmaksızın ve hiçbir gerekçe gösterilmeksizin feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı, davacı ve arkadaşlarının 01.03.2011 tarihinde maaşlarına zam yapılmadığı gerekçesiyle topluca iş bıraktıklarını ve işyerini terk edip gittiklerini, şirket yetkililerinin dönmeleri ve işlerine devam etmeleri için uğraştıklarını ancak hiçbir sonuç alamadıklarını, davacı ve diğer arkadaşları açısından iş kanunu gereğince haklı sebep bulunduğunu, bildirimsiz fesih hakkını kullandığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.1-Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshi uyuşmazlık konusudur. Dosya içeriğine göre, davacı iş sözleşmesinin geçerli veya haklı bir sebep olmaksızın ve hiçbir gerekçe gösterilmeksizin 01.03.2011 tarihinde feshedildiğini ileri sürmüştür. Davalı ise, davacı ve arkadaşlarının 01.03.2011 tarihinde maaşlarına zam yapılmadığı gerekçesiyle topluca iş bıraktıklarını ve işyerini terk ederek gittiklerini savunmuştur. Davacı asil duruşmada alınan beyanında da; şoförlerin maaşına zam yapıldığını öğrendiklerini, maaşılarına zam istediklerini, kendileri gibi geçici işçi olan şoförlere ve diğer kadroda olan arkadaşlarına zam yapıldığını kendilerine ise yapılmadığını söylediklerinde müdüründe kendilerine “çalışıyorsanız, bu şekilde, çalışmıyorsanız, yol orada” dediğini, sonrasında ise senelik izne ayırdıklarını, izin süresi bitmeden işyerine gittiğinde izin kağıtlarının yırtılıp atıldığının söylendiğini beyan etmiştir. Davacı şahitleri de davacı ile aynı doğrultuda beyanda bulunmuşlardır. Davalı şahitleri ise davacı ve arkadaşlarının işi bırakarak işyerini terk ettiklerini beyan etmişlerdir. ./..Somut olayda, işyerindeki müdürün davacıya “bu şartlarda çalışırsanız çalışın, çalışmazsınız yol orada” şeklindeki sözlerinin kovma niteliğinde olmadığı, işyerinde çalışan emsal işçilere maaş zammı yapılıp, kendilerine yapılmamasına kızan davacı ve arkadaşlarının eşit işlem borcuna aykırılık sebebiyle iş sözleşmesini haklı sebeple feshettikleri anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı kıdem tazminatına hak kazanır ise de iş sözleşmesini fesheden taraf ihbar tazminatına hak kazanamayacağından davacının ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; şahit beyanlarına göre davacının Kasım, Aralık, Ocak, Şubat ve Mart aylarında haftada yirmibir saat fazla çalışma yaptığı, normal çalışma döneminde ise fazla çalışma yapmadığı, davacı beyanına göre de bekçilik yaptığı dönemde haftada yirmibir saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanmıştır.Dosya kapsamında delil olarak ibraz edilen ücret bordrolarının bir kısmının imzalı bir kısmının imzasız olduğu ve ücret bordroların bir kısmında da fazla çalışma ücret tahakkuku bulunduğu görülmektedir. Fazla mesai tahakkuku bulunan imzalı ücret bordrolarının bulunduğu ayların hesaplama dışı bırakılması, imzasız ve fazla mesai tahakkuku bulunan ücret bordrolarının ise karşılığının banka kanalı ile ödenip ödenmediği araştırılmalı, fazla çalışma ücret tahakkuku bulunan aylarda bordrolarda gösterilen miktarların davacıya ödenmiş olması halinde , anılan dönemler hesaplama dışı tutularak sonuca gidilmesi gerektiği gözetilmeden karar verilmesi hatalıdır.Fazla mesai tahakkuku bulunan imzalı ücret bordrolarının bulunduğu aylarda bordro da belirtilenden daha fazla fazla mesai yapıldığı iddiasının ancak yazılı delil ile ispatlanabileceği gözetilmelidir.Ayrıca davacı tarafça 2009 yılı Şubat ayından itibaren 2009 yılı Ekim ayına kadar olan dönemde hafta sonları da dahil yirmidört saat bekçilik yaptığının iddia edilmiş olması karşısında, davacının bekçi olarak görev yapıp yapmadığı, görev yapmış ise hangi tarihler arasında yaptığı ve kaç günde bir kendisine sıra geldiği hususları araştırılarak sonucuna göre bir değerlendirme yapılmalıdır. SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.