Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17146 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5739 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA : Davacı, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili, fazla mesai, kıdem, ihbar tazminatı ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, davalı iş yerinde garson olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının iş yerini kendisinin terk ettiğini, tüm alacaklarını aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadışı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle iş yerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla mesai konusunda hesap yapılırken tanık anlatımları esas alınmıştır.Ancak dinlenen taraf tanıklarının anlatımları birlikte değerlendirildiğinde davalı iş yerinde işlerin yoğun olmadığı kış dönemi fazla çalışma yapılmadığı anlaşılmaktadır. İş yerinin bulunduğu yerdeki yoğun sezon dikkate alındığında yaz dönemi fazla çalışma yapıldığının kabulü isabetlidir. Ancak yaz dönemi fazla mesai alacağı hesaplanırken hafta tatili çalışmasının 7,5 saatlik kısmının fazla çalışma hesabına katılması hatalıdır. Mahkemece belirtilen hususular dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.