Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 165 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 14182 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı isteminin özeti:Davacı vekili, müvekkilinin ödenmemiş işçilik alacakları nedeniyle iş sözleşmesini feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.Davalı cevabının özeti:Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme kararının özeti:Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Gerekçe:...-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir ba??ka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir. Somut olayda, davacı fazla çalışmasına rağmen karşılığının ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise fazla çalışma ücret alacağının bulunmadığını savunmuştur. Davacının fazla çalışma talebi davacı tanık anlatımlarına göre hesaplanıp hüküm altına alınmıştır. Ancak tanıkların hesaplanan tüm dönemde davacı ile birlikte çalışmadıkları anlaşılmaktadır. Bu durumda; davacı tanıklarının davacı ile birlikte çalıştıkları süreler ile bağlı kalınmak suretiyle davacının fazla çalışma alacağı konusunda bir değerlendirme yapılarak karar verilmelidir. Zira tanıklar ancak kendi çalışma dönemlerindeki çalışma şekli ile ilgili bilgi sahibi olabilirler ve tanıklıklarına ancak kendi çalışma dönemleri ile sınırlı olarak itibar edilebilir. Davacı tanıklarının çalışmadığı dönem yönünden ise davalı tanık beyanları değerlendirilerek sonuca gidilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. Diğer taraftan; Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, bazı bordrolarda fazla çalışma alacağı tahakkuklarının bulunduğu ancak ödemenin ispat edilememesi sebebiyle söz konusu aylara ilişkin de hesaplama yapılmıştır. Dosya kapsamında bulunan bordroların incelenmesinde bazı bordrolarda fazla çalışma ücret alacağı tahakkukunun bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, öncelikle davalı vekili, davacının alacaklarının banka kanalıyla ödendiğini bildirdiğinden davacıya ait banka hesap ekstresi getirtilmeli, sonrasında bordroda tahakkuk olan ancak bordronun imzasız olması halinde ise tahakkuk ettirilen tutarlarının ödendiğinin ispatlanması halinde, ödenen miktarlar hesaplanan tutardan mahsup edilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı gerekçeyle karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla mesai ücretinin brüt 4.271,87 TL olarak hesaplanmasına karşın Mahkemece 4.721,87 TL fazla mesai ücretine hükmedilmesi hatalıdır.3-Davacının giydirilmiş ücreti tespit edilirken esas alınan yemek ücretinin miktarı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Tazminata esas alınacak olan ücretin tespitinde İş Kanunu'nun 32. maddesinde sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler göz önünde tutulur. Buna göre ikramiye, devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler kıdem tazminatı hesabında dikkate alınır.Somut olayda fesih tarihinde bir öğünlük yemeğin 10,00 TL olduğu tespit edilerek giydirilmiş ücret belirlenmiştir.Mahkemece herhangi bir araştırma yapılmaksızın bilirkişinin varsayımsal değerlendirilmesine göre yemek ücretinin miktarı kabul edilmiştir. Oysa şirketler ile kurum ve kuruluşlara yemek sağlayan iş yerlerinden davcının çalıştığı bölgede bir öğünlük yemeğin şirket ya da kurum ve kuruluşlara ortalama olarak ne kadara verildiği, sorularak sonucuna göre yemek ücretinin belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır. Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 16.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.