MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, ücret, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti: Alt işveren işçisi olarak davalı belediyede çalışan davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, izin, fazla çalışma ve genel tatil alacaklarını istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı ..., davacının taşeron şirket işçisi olduğunu ve davanın husumetten reddi gerektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalılarca temyizi üzerine; Dairemizce, davalılardan ...'nin devralan işveren sıfatı ile fazla çalışma ve genel tatil alacakları yönünden tüm çalışma döneminden sorumlu tutulması gerektiği ve fazla çalışma ile genel tatil alacakları yönünden işyeri kayıtları getirtilerek yeniden inceleme yapılması gerektiği gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir. Bozmaya uyan mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Kararı taraflar temyiz etmiştir. Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-İşyeri devrinin iş ilişkisine etkileri ile işçilik alacaklarından sorumluluk bakımından taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanunu'nun 6. maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlarda ise, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu olduğu aynı Kanun'un 3. fıkrasında açıklanmış ve devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır.4857 sayılı Kanun'un 120. maddesi hükmüne göre mülga 1475 sayılı Kanun'un 14. maddesi halen yürürlükte olduğundan, kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından işyeri devirlerinde belirtilen hüküm uygulanmalıdır. Anılan hükme göre, işyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet sözleşmeleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanmalıdır.Somut olayda; davalı ...'nin, davacının son alt işvereni olmasına rağmen, fazla çalışma ve genel tatil alacaklarından sadece kendi dönemi ile sorumlu tutulduğu anlaşılmaktadır. Daha önce de aynı sebeple bozma yapılmasına ve mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen bozma gereklerinin yerine getirilmediği anlaşıldığından, davalı şirketin devralan işveren sıfatı ile davacının tüm çalışma süresinden sorumlu olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup yeniden bozmayı gerektirmiştir.3-Fazla çalışma ve genel tatil alacakları bakımından, araştırma ve incelemeye yönelik yapılan bozma üzerine aldırılan bilirkişi raporundaki miktarın bozma öncesi aldırılan rapordan daha yüksek olduğu ve ilk rapordaki miktarın davalı lehine usuli kazanılmış hak teşkil ettiği kabul edilerek sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda hesaplanan miktar değil de, mahkemece bozma öncesi hüküm altına alınan miktarların taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşturacağı gözetilmeden sonuca gidilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 28.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.