Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15215 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12966 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : İzmir 10. İş MahkemesiTARİHİ : 10/02/2014NUMARASI : 2013/306-2014/40 Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı taraf, davalı işyerinde 03.07.2001 tarihinden iş sözleşmesinin feshedildiği 09.01.2010 tarihine kadar tekniker olarak çalıştığını belirterek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı taraf, davacıya iş sözleşmesinin feshi ile tüm alacaklarının ödendiğini ve davacının davalı işyerini ibra ettiğini belirterek davanın reddine talep etmiştir. Mahkemece davalı işveren tarafından, fazla çalışma ile tatil günlerinde çalışıldığına dair ücret tahakkuku yapılmadığı, bu itibarla mahkeme huzurunda dinletilen şahit beyanlarına itibar edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.28/03/2012 tarihli bu karar taraflarca temyiz edilmiş ve temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2012/12337 esas, 2013/2223 karar sayılı 07.02.2013 tarihli bozma ilamı ile “ Bilirkişi raporunda özellikle çalışılan hafta tatili ve genel tatil günleri bakımından mükerrer hesaplama yapılıp yapılmadığı, davacıya kullandırılan yıllık ücretli izin sürelerinin mahsup edilip edilmediği anlaşılamamaktadır. Davacının çalıştığı dönemde hafta tatilleri, ulusal bayram ve genel tatiller ile davacının yıllık izinde olduğu dönemlerin belirlenmesi ve davacının talep ettiği alacak kalemleri hakkında mükerrer hesaplama oluşturmayacak şekilde alınacak yeni bir bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması gerektiği, kabule göre de yapılan indirimin yeterli olmadığı, bilirkişi ek raporunda hesap edilen davacının zamanaşımına uğramayan alacak miktarlarına dava dilekçesinde talep ettiği miktarların eklenmesi suretiyle, alacak kalemlerinin belirlenmesi gerektiği, davacının dava dilekçesi ile talep ettiği miktarların dikkate alınmamasının hatalı olduğu …” gerekçeleriyle bozulmuş.Mahkemece bozmaya uyulmasına karar verilmiş ve yapılan yargılama sonrasında 10/02/2014 tarih 2013/306 esas - 2014/40 karar sayılı ilamı ile bilirkişi raporu ve ek raporlara dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yönünden usulü müktesep hak oluşur ve mahkemece bozmaya uygun araştırma yapılması zorunluluğu doğar. Bu bağlamda mahkeme bozma ilamında kabule göre yapılan indirimin yetersiz olduğu belirtilmesine rağmen aynı miktarda indirim uygulamıştır. Önceki bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma gerekleri yerine getirilmeden yine hüküm altına alınan alacak kalemlerinden 1/3 oranında indirim uygulanması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 29.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.