MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali, icra-inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, davalının müvekkil şirketin pazarlama ve para tahsil işlemlerini takip etmekte iken 2009 yılı Eylül ayında işten ayrıldığını, davalının çalıştığı dönemde müvekkil davacının alacaklı olduğu kendisinde bulunan evrakları iade etmediğini, bu evraklardan birisinin de müvekkilin alacaklısı ve tahsil amacıyla davalıya verdiği 26.06.2009 keşide tarihli keşidecisi ... olan ... Şubesine ait ...seri nolu 40.000.00 TL'lik dava konusu çek olduğunu, davalının bu söz konusu çeki kendisinin davacı şirketten alacaklı göstererek takibe koyduğunu, davalının davacı şirkette kısa bir süre çalıştığı için 40.000.00 TL alacağının olmadığını, davacı ve davalı arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını ileri sürerek söz konusu takibin durdurulmasına, takibe konu çekten dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ile takibin iptaline, davalının kötü niyetli olarak yapmış olduğu icra takibi nedeni ile % 40'dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği çekin bizzat borçlusu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, çekin bir ödeme vasıtası olup her türlü sebepten mücerret olduğu, çekin üzerinde tahsil ya da rehin amaçlı verildiğine dair kayıt bulunmadığı takdirde temlik amaçlı verildiğinin karine olduğu, bu karinenin aksinin tanıkla ispatının mümkün olmadığı, yazılı delile karşı yazılı delil ileri sürülmesi gerektiği, davacı tarafın tacir olduğu ve iddialarının basiretli iş adamı gibi davranma yükümlülüğü ile bağdaşmadığı, çekin kayıtsız şartsız belli bir bedelin ödenmesi amacıyla yapılan havale olduğu gerekçeyle davacının ispatlanamayan davasının reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Taraflar arasında ... Şubesine ait 3168772 seri nolu 40.000.00 TL'lik dava konusu çekin hangi amaçla verildiği tartışma konusudur.Somut uyuşmazlıkta, her ne kadar mahkemece yapılan yargılama sonunda söz konusu çekin kambiyo senedi olup, sebepten mücerret bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu kararı dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davalı işçi davacı şirket nezdinde pazarlama ve para tahsil işlemlerini takip işinde çalışmıştır. Davacı şirket, davalının şirketin alacaklısı olduğu evrakları iade etmediğini, bu evraklardan birisinin de şirketin alacaklısı ve tahsil amacıyla davalıya verilen keşidecisi... olan 40.000.00 TL'lik çek olduğunu, davalının güveni kötüye kullanarak çeki takibe koyduğunu iddia etmiş, davalı da davacının çekin bizzat borçlusu olduğunu savunmuştur. Gerek bu anlatımlardan, gerekse tüm dosya kapsamından ve senedin içeriğinden, özellikle senedin keşidecisinin dava dışı ... olup, lehdar olarak davacı şirketin gösterildiği ve davacı tarafından da davalı işçiye ciro edildiği anlaşılmaktadır. Davacının görev tanımı ve tanık anlatımlarından da anlaşılacağı üzere bu tür senetlerin tahsil işlemlerinin davacı işveren adına davalı işçi tarafından yapıldığı gözetildiğinde davalının senedin kendisine temlik suretiyle intikal ettiği yolundaki savunmasına itibar edilemez. Davalı, senedin temlik nedenine ilişkin de hiçbir delil ve hukuki olguya dayanamadığından tüm dosya içeriği itibariyle senedin tahsil amaçlı verildiğinin kabulü gerekirken hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.