MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ile resmi bayram ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, davacının işverene ait işyerinde 27.06.2001-05.09.2011 tarihleri arasında yan kesme işçisi olarak çalıştığını, 05.09.2011 tarihinde davalı işverenin hiçbir gerekçe göstermeden iş sözleşmesini tazminatsız ve bildirimsiz olarak feshettiğini, çalıştığı dönemde yıllık ücretli izin kullanmadığını ve karşılığının da ödenmediğini, dini bayramların dışında kalan resmi tatil günlerinde çalıştığı halde ücretinin ödenmediğini belirterek müvekkilinin alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili, davacının mazeretsiz ve izin almaksızın 05.09.2011, 06.09.2011 ve 07.09.2011 tarihlerinde işe gelmediğini, hakkında tutanak düzenlendiğini ve bu durumun 07.09.2011 tarihli ihtarname ile davacıya bildirildiğini, işe gelmesi ve işe gelmediği günler için mazeret bildirmesinin ihtar edildiğini, ancak davacının işe dönmediğini bunun üzerine 13.10.2011 tarihli ihtarname ile iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II-g maddesi hükmü gereğince 05.09.2011 tarihi itibariyle feshedildiğini, haklı fesih sebebiyle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, davacı hakkında işveren tarafından üç gün süreyle izinsiz ve mazeretsiz olarak işe gelmediğine ilişkin tutanak düzenlediği, akabinde işe gelmesi ve işe gelmediği günler için mazeret bildirmesi işe gelmediği takdirde iş sözleşmesinin feshedileceğinin ihtar edildiği, işçinin verilen süre içerisinde işe dönmediğinden davalı işveren tarafından sözleşmenin 4857 sayılı Kanun'un 25/II-g maddesi uyarınca feshinin haklı sebebe dayandığı, davacının ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanamayacağı gerekçesiyle talepler reddedilmiştir.Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı hususu uyuşmazlık konusudur. Davacı, 05.09.2011 günü sebep gösterilmeden işine son verildiğini iddia etmiştir. Davalı ise devamsızlık tutanakları ile 4857 sayılı Kanun'un 25/ll-g maddesi gereği haklı feshe tutunmuştur. ... kayıtlarında Eylül ayında en son dört gün prim ödenmiş görünmektedir. Aynı kayda göre davacı 12.10.2010 tarihinde yeni işe girmiştir. İşverence işçinin çıkışı Sosyal Güvenlik Kurumuna 5 Eylül günü bildirilmiştir. Devamsızlık tutanakları 5 Eylül ve sonrasına aittir. İşyerinde on yılın üzerinde kıdemi bulunan davacının tazminatlarını bırakıp sebepsiz olarak işyerini terk etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu da dikkate alındığında, iş sözleşmesinin işverence haklı sebebe dayanmaksızın feshinin kabulü dosya içeriğine uygun düşecektir. Mahkemece ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Açıklanan sebeplerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 31.01.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.