Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14635 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 10318 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ : Ankara 13. İş MahkemesiTARİHİ : 15/09/2009NUMARASI : 2007/133-2009/751Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin ve bayram tatili alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davacıya bilirkişi ücretinin yatırılması için kesin süre verildiği, kesin mehilin gereklerinin yerine getirilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 448. maddesine göre “Bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanır,”aynı Kanun'un 450. maddesinde “(1) 18/6/1927 tarihli ve1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ek ve değişiklikleri ile birlikte tümüyle yürürlükten kaldırılmıştır.” düzenlemesi mevcuttur. Anılan düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere 6100 sayılı Kanun hükümleri tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal yürürlüğe girecektir.Dava şartı müessesesinden gider avansının davanın açılması sırasında alınmasının şart olmayıp, mahkemenin sonradan bu eksikliği kesin süre vererek ikmal ettirebileceği anlaşılmaktadır. Buradan hareketle 1086 sayılı Kanun döneminde açılmış olsa da, istisnai hüküm bulunmaması sebebiyle davanın her aşamasında aranan gider avansı dava şartının adı geçen Kanun'un 114/g, 115/2 ve 120. maddeleri gereği gözetilmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır.Davanın açıldığı tarihte eksik veya hiç gider alınmamış olsa bile gider avansı dava şartı olmakla hüküm verilinceye kadar ikmal ettirilebilir. İster gider avansı isterse tamamlama avansı olarak tanımlansın ikmal edilmesi gereken paranın hukuk yargılamasındaki nitelemesi dava şartı olarak gösterilen gider avansıdır. Gider avansının yatırılmaması veya ikmal edilmemesi halinde dava usulden reddedilecektir.6100 sayılı Kanun'un 120. maddesindeki gider avansı ile ilgili düzenlemenin 324. maddedeki delil ikamesi için avans kuralı ile birlikte değerlendirilmesi ve dava şartı olan gider avansının delillerin ikamesi dışındaki yargılama giderleri için dikkate alınması gerekir.Dolayısı ile delil ikamesi için alınacak avans ile dava şartı olan gider avansının birbirinde ayrılması, delillerin ikamesi için alınacak avansın gider avansı içinde yer almaması zorunludur.Dava şartı olarak öngörülen düzenlemenin davanın reddine yol açması sebebiyle mahkemece gider avansı ile delillerin ikamesine yönelik avans ayrılmalı, gider avansının da nelerden ibaret olduğu net olarak belirlemeli ve tarafa da hem gider avansının hem de delil ikamesi avansının hukuki sonuçları konusunda uyarı yapılmalıdır. Somut olayda mahkemece davacı yandan talep edilen masrafının, gider avansı veya delil ikamesi avansı olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Gider avansı dava şartı iken, delil ikamesi avansı dava şartı olarak nitelendirilemeyecektir. Delil ikamesi avansının verilen kesin süre içinde yatırılmaması davanın dava şartı yokluğu ile reddine sebep teşkil etmez. Taraf belirtilen süre de delil avansı giderini yatırmazsa dayandığı o delilden vazgeçmiş sayılır.Mahkeme dava şartı olarak belirlediği gider avansına yönelik ara kararında gider avansını oluşturan harç, tebligat gibi gider gerektiren işlemleri kalem kalem açıklamalı, her kalemin miktarını ayrı ayrı göstermeli, dava şartına yönelik gider avansı ile ilgili olarak verilen kesin sürede yatırılmamasının sonuçlarını da duruşma zaptına açıkça yazmalıdır.Davacıya bilirkişi ücretini yatırması için verilen süre avans gideri ile ilgili olduğundan bunun sonucu davanın usulden reddidir. Mahkemece delil avansı olarak değerlendirilip davanın kanıtlanamadığı gerekçesi ile reddi hatalıdır. Kaldı ki, dava konusu tazminat ve alacakların bir kısmının hesaplanması teknik ve uzmanlığı gerektirmemektedir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez. Aksine düşünceyle yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.Mahkemece yapılması gereken iş davacı vekiline yeniden bilirkişi ücretinin yatırılması ile ilgili olarak usulüne uygun şekilde süre verilerek ortaya çıkacak duruma göre bir karar verilmesi uygun olacaktır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.