Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1396 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 11485 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatlarını istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının iş sözleşmesinin devamsızlık haklı nedenine dayanılarak feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir. Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.2-İşçinin iş sözleşmesini haklı olarak feshedip feshetmediği, taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.İşverenin işçiyi gözetme borcu, işçinin sadakat borcunun karşılığını oluşturur. İş sözleşmesinin işçi ile işveren arasında kişisel ilişki kuran niteliği, işçi yönünden işverenin işi ve işyeri ile ilgili çıkarlarını korumak, bu çıkarlara zarar verebilecek her türlü davranıştan kaçınmak; buna karşılık işveren açısından işçiyi korumak ve gözetmek biçimde kendini gösterir.İşveren gözetme borcu gereği işçinin kişiliğini korumak, onun kişilik haklarına saygı göstermek zorundadır. İşçinin kişiliğinin korunması, onun yaşamının sağlığının, bedensel ve ruhsal bütünlüğünün, şeref ve haysiyetinin, kişisel ve mesleki saygınlığının, özel yaşam alanının, ahlaki değerlerinin, genel olarak özgürlüğünün ve bu arada düşünce özgürlüğü ve sendikal örgütlenme özgürlüğünün korunmasını içerir. İşyerinde olumlu çalışma koşullarını oluşturma sorumluluğu işverene aittir. Dosya içeriğine göre; davacının, çalışma sırasında aynı işyerinde çalışan ve aynı zamanda işverenin oğlu olan başka bir işçinin davranışlarından rahatsız olduğunu işverene bildirdiği, işverenin ise bu şikayet karşısında duyarsız kaldığı anlaşılmaktadır. Özellikle davalı tanık anlatımlarından işverenin, “ben hallederim sen işine bak” diyerek davacıyı geçiştirdiği, davacının da bunun üzerine işi bıraktığını belirterek gittiği sonucuna ulaşılmaktadır. Davalı işyerinde 23 yıldan fazla süredir çalışmakta olan davacının olağan çalışma koşullarında işini bırakması hayatın olağan akışına aykırıdır. İşverenin işçiyi gözetme borcunu yerine getirmemesi sebebi ile davacı işçi iş sözleşmesini haklı sebeple feshetmiştir. Bu durumda davacı, kıdem tazminatına hak kazanabilir, ancak ihbar tazminatına hak kazanamaz. İş sözleşmesi davacı işçi tarafından feshedildiğinden, ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 31.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.