Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1376 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 17326 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davacı ve davalı ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dava, davacının ödenmeyen kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.Davalı ..., davacının diğer davalı şirket işçisi olduğunu, işin ihale ile verildiğini, husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesini istemiştir duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir.Diğer davalıların oluşturduğu adi ortaklık adına duruşmaya katılan temsilcisi her iki şirketin ayrı tüzel kişilik olduğunu ve davacının emeklilik sebebiyle ayrıldığı bildirmiştir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar davalı ve davacı vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiştir.2-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.4857 sayılı İş Kanunu'nun 2/6 son cümlesi uyarınca asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu Toplu İş Sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte sorumludur. 4857 sayılı İş Kanunu ile asıl işverenin, bu Kanundan, iş sözleşmesinden ve alt işverenin taraf olduğu Toplu İş Sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden sorumlu tutulması şeklindeki düzenleme, asıl işverenin sorumluluğunun genişletilmesi olarak değerlendirilmelidir. Bu durumda, ihbar, kıdem, kötüniyet ve işe iade sonucu işe başlatmama tazminatları ile ücret, fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatili, yıllık izin, ikramiye, pirim, yemek yardımı, yol yardımı gibi tüm işçilik haklarından asıl işveren ve alt işverenin birlikte sorumlulukları esastır.Somut olayda aralarında geçerli asıl işveren, alt işveren ilişkisi kurulan davalıların, dava konusu işçlik alacaklarından birlikte sorumlu tutulmaları gerekirken, mahkemece somut bir gerekçe ortaya konulmadan davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.2-Davalılar ...., iki ayrı tüzel kişilik olup ihale konusu işi adi ortaklık kurarak birlikte üstlendikleri, “adi ortaklığın” ortaklarından ayrı bir tüzel kişiliği bulunmadığından, dava konusu alacaklarda her iki şirketin sorumlu tutulmaları gerekirken, “adi ortaklık” için hüküm kurulması isabetsiz olup bozma sebebidir.Davacının aylık ücret miktarı da taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. 1953 doğumlu olan ve şoför mesleğini icra eden davacının işyerinde sulama tanker şoförü olarak çalıştığı da belirtilerek ilgili, işçi ve işveren meslek kuruluşlarından çalıştığı tarihteki emsal ücretinin belirlenerek ihbar tazminatının buna göre hesaplanması gerekir.SONUÇ: Temyiz olunan mahkeme kararının yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.