Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1359 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 29456 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, yıllık izin ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, müvekkilinin ... Genel Müdürlüğüne ait işyerinde 1985 yılında işe başladığını, şubat 2010 tarihinde emekli olana kadar çalıştığını, işe girdiği tarihten kadroya alındığı 2001 yılına kadar mevsimlik işçi adı altında aralıklı olarak çalıştırıldığını, bu dönemde yıllık izin kullandırılmadığını ve ücretinin de ödenmediğini, bu dönemdeki çalışmalarının aralıklı olduğunu, yapılan işin mevsimlik iş olmadığını, hizmet sürelerinin birleştirilerek yıllık izin kullandırılmasının gerektiğini belirterek yıllık izin alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili, davacının işe girdiği tarihten 2001 tarihine kadar aralıklı ve mevsimlik işçi olarak çalıştığını, hem 4857 sayılı İş Kanunu'nun hem de toplu iş sözleşmesi gereği izin hakkının bulunmadığını, 2001 yılından itibaren izinlerinin kullandırıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak,yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının yıllık ücretli izin alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.Çalışmanın sadece yılın belirli bir döneminde yoğunlaştığı işyerlerinde yapılan işler mevsimlik iş olarak tanımlanabilir. Söz konusu dönemler işin niteliğine göre uzun veya kısa olabilir. Her zaman aynı miktarda işçi çalıştırmaya elverişli olmayan ve işyerinde yürütülen faaliyetin niteliğine göre işçilerin her yıl belirli sürelerde yoğun olarak çalıştıkları ve fakat yılın diğer döneminde işçilerin iş sözleşmelerinin ertesi yılın faaliyet dönemi başına kadar ara vermeyi gerektiren işler mevsimlik iş olarak değerlendirilebilir. 4857 sayılı Kanun'un 53/3 maddesi uyarınca, mevsimlik işlerde yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümler uygulanmaz. Bir başka anlatımla, mevsimlik işçi, 4857 sayılı Kanun'un yıllık ücretli izin hükümlerine dayanarak, yıllık ücretli izin kullanma veya buna dayanarak ücret alacağı isteminde bulunamaz. Hemen belirtmek gerekir ki, 53/3. maddede ki kural, nispi emredici kural olup, işçi lehine bireysel iş sözleşmesi ya da toplu iş sözleşmesi ile yıllık ücretli izne ilişkin hükümler düzenlenebilir ve mevsimlik işçiler için yıllık izin hakkı tanınabilir. 4857 sayılı Kanun'un 53. maddesinde mevsimlik işlerde yıllık izin hakkının doğmayacağı belirtilmiş ise de, yılın ne kadar bölümünde çalışılma halinde mevsimlik iş sayılacağı yönünde bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Öyle ki yılın tamamına yakın bir bölümünde çalışılma halinde Anayasal temeli olan dinlenme hakkının tanınmasının gerekeceği açıktır. (HGK 03.11.2011 gün 2011/9-596 esas 2011/8725 karar)Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının, davalı işyerinde 1985-2001 yılları arasında mevsimlik işçi, devamında ise emekli olduğu tarihe kadar daimi işçi olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, mevsimlik işçi ancak bir yıl içindeki çalışmasının on bir ayı aşması durumunda yıllık ücretli izin alacağına hak kazanabilir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 1999 yılında davacının fiili çalışma süresine göre mevsimlik statüden vazgeçildiğini, taraflar arasında işçinin yıllık izin ücretine hak kazanacak şekilde sürekli çalışmasına dair sisteme geçildiğinden bahisle on bir ayı aşmayan 2000 yılı bakımından da yıllık izin alacağı hesaplanmıştır. Dosya içerisindeki kayıt ve belgelerden, davacının 2000 yıllında on bir ayı aşan çalışmasının bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemece bu yıl hesap dışı bırakılarak, davacının on bir ayı aşan hizmet yılları için yıllık ücretli izin alacağına hak kazandığının kabulü ile yapılacak hesaplama doğrultusunda hüküm kurulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 28.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.