Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13223 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11120 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, feshin geçersizliğine işe iadesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, davacının Ziraat Bankasından hizmet alım usulü ile para taşıma işini alan B... Ltd. Şti. bünyesinde 14.05.2014 tarihinden itibaren 19.10.2015 tarihine kadar para taşıma aracı şoförü olarak çalıştığını, söz konusu tarihte davacının iş sözleşmesinin hiçbir somut ve geçerli sebep gösterilmeksizin, kötü niyetli olarak feshedildiği gerekçesiyle feshin geçersizliğine, işe iadeye, boşta geçen dört aylık ücret alacağı ile işçinin işverene müracaatına rağmen işe başlatılmaması durumunda işe başlatmama tazminatının sekiz aylık ücret tutarında belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ... vekili, davalı bankanın hizmet alımı yoluyla iş yaptıran iş sahibi durumunda olması sebebiyle öncelikle davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini; mümkün olmaması halinde ise davacı ile davalı banka arasında imzalanmış bir iş sözleşmesi bulunmaması hususu göz önünde bulundurularak, yalnızca bankayla ilişiği kesilerek firmasına iade edilen davacının iş sözleşmesinin feshinin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğünün davalı Bi.... Ltd. Şti.’de olması sebebiyle davalı banka bakımından esastan red kararı verilmesini talep etmiştir.Davalı B... Ltd. Şti. vekili, davalı söz konusu şirketin bankaya eleman temin eden ve yalnızca bordroloma hizmeti yerine getiren bir şirket olması; dolayısıyla tamamen diğer davalı şirketin emir ve talimatı altında çalışan davacı ile kendileri arasında bağımlılık ilişkisi bulunmaması sebebiyle öncelikle davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini; mümkün olmadığı takdirde görev, yetki, zamanaşımı sebebiyle red kararı verilmesini talep etmiştir.Mahkemece davacının davasının kabulü ile işverence yapılan feshin geçersizliğine, davacının gerçek işveren bankanın iş yerine iadesine, davacının çalıştırılmadığı süre içerisinde en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer haklarının ödenmesi ile işe başlatmama tazminatının dört aylık brüt ücret tutarında belirlenmesine; söz konusu mali haklardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmiştir. Davalı ... vekili, bankanın güvenlik, temizlik ve ulaşım işlerinin ve denetiminin bir bütün halinde hizmet satın alınan firma tarafından yapıldığını, ortada bir muvazaa veya alt işveren-üst işveren ilişkisi bulunmadığını, keza alt işveren-üst işveren ilişkisi olması varsayımında dahi müvekkil bankanın taraf sıfatı bulunmadığını; ayrıca davacıyı işe alan, iş sözleşmesini imzalayan, ücretini, sosyal haklarını, primlerini ödeyen, denetleyen ve fesih bildirmini yapan şirketin davalı B...şirketi olduğunu beyanla usule, kanuna ve hukuka aykırı olan mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulmasına ve Yargıtay incelemesi süresince icranin geri birakilmasina karar verilmesini talep etmiştir.Davalı B.... Şti.vekili, mahkemenin davalı şirketin bordrolama hizmeti vermiş olduğunu kabul etmesine rağmen davayı müvekkil şirket açısından husumetten reddetmemesi ve müvekkil aleyhine hüküm kurmasının açıkça hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.Dosya içeriğine göre, mahkemenin davalılar arasındaki hukuki ilişkinin muvazaalı olduğu yönündeki tespiti hukuka uygun değildir. Zira davalılar arasında yapılan hizmet alım sözleşmesi geçerli olup 4857 sayılı İş Kanunu'na uygun şekilde asıl işveren-alt işveren ilişkisi doğuran bir sözleşmedir. İş sözleşmesinin feshinin geçersiz kabul edilmesi yerinde ise de muvazaa tespiti hatalı olduğundan mahkeme kararının bu yönden bozularak, 4857 sayılı Kanun'un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, davacının alt işveren nezdindeki işine iadesine, davacının işe başlatılmaması halinde doğacak mali haklardan her iki davalının müştereken ve müteselsilen sorumlu olmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir: SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının davalı B....Ltd. Şti. nezdinde İŞE İADESİNE,3-Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen ödenmesi gereken tazminat miktarının işçinin dört aylık ücreti olarak belirlenmesine,4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin GEREKTİĞİNİN TESPİTİNE,5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.800,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,7-Davacı tarafından yapıla 123,40 TL yargılama giderinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 03.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.