MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili davacının 07.07.2006 tarihinde davalı iş yerinde çalışmaya başladığını davalı tarafın davacıya ücretini sürekli olarak geç ödemesi ve fazla mesai ücretlerini ise tam olarak ödememesi nedeni ile iş sözleşmesinin davacı tarafından 05.07.2012 tarihli ihtarname ile 07.07.2012 tarihinde haklı nedenlerle sona erdirildiğini iddia ederek kıdem tazminatı ve fazla mesai ücretine ilişkin hak ve alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde, iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı nedenlerle feshini gerektiren bir husus bulunmadığını, davacının hak ettiği aya ilişkin Ücretinin bir sonraki ayın 20 ila 30'u arasında ödendiğini ve davacının fâzla mesai ücreti alacağı bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında, davacının kıdem tazminatı alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık vardır. Somut olayda, davacı aylık ücretlerinin sürekli olarak geç ödendiğini, fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini bu nedenle iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini iddia etmiş, davalı işveren ise, ücretlerin iş yeri uygulaması olarak hak edilen ayı takip eden her ayın 20 ila 30'u arasında ödendiğini savunmuştur. Tanık beyanlarından ve dosya içerisinde mevcut imzalı ücret bodroları ve banka kayıtlarının incelenmesinden davacının ücretinin her ay belirtilen tarihler arasında ödendiği, hizmet sözleşmesinde de işçinin ücretinin halen işyerinde uygulanmakta olan teamüle uygun günlerde ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece her ne kadar davacının fesihte haklı olduğu gerekçesi ile kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş ise de, dosya kapsamından davacı açısından haklı feshi gerektirecek şekilde geç ödeme bulunmadığı, 2009 yılındaki geç ödemenin ise fesih tarihi olan Temmuz 2012 tarihi itibariyle, aradan geçen uzun süre dikkate alındığında, davacının feshini haklı kılacak nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre kıdem tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulü hatalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.