MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ücret, yıllık izin, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, ücret alacaklarının ödenmemesi sebebi ile iş sözleşmesini 15.02.2012 tarihinde haklı sebeple feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile izin, fazla çalışma, ücret ve genel tatil alacaklarını istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının arkadaşı ile birlikte başka bir işte çalışmak için ayrıldığını iş sözleşmesinin feshine zemin hazırladığını, iddia edilen ücret ve alacak iddialarının gerçek olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı sebeple feshettiği değerlendirilerek, delil durumuna göre istekler kısmen hüküm altına alınmıştırTemyiz:Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir. Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı taraflar arasındaki uyuşmazlık noktasıdır.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle iş yerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir.Somut olayda davacının fazla mesai alacağına hak kazandığı anlaşılmakta ise de hükme esas alınan bilirkişi raporunda cumartesi çalışmasında ara dinlenme düşülmeden yapılan hesaplama isabetli olmamıştır. Yargıtayın içtihatlarıyla istikrar kazanmış uygulamalarına göre yedi buçuk saate kadarki çalışmalarda ara dinlenme süresinin yarım saat kabul edilerek hesaplama yapılması gerekir. Hal böyle olunca davacının tanık beyanlarına göre hafta içi 08:00-18:00 arası çalıştığı birbuçuk saat ara dinlenme mahsubu ile hafta içi kırkikibuçuk saat, cumartesi ise 08:00-13:00 arası ara dinlenme mahsubu ile dört buçuk saat çalıştığı kabul edilerek toplamda kırkyedi saatten kırkbeş saatin düşülmesi sonucu haftalık iki saat fazla çalışma alacağının kabulü gerekirken hatalı hesaplamaya itibar edilerek hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.