Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13142 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6307 - Esas Yıl 2015





Davacılar ...,... ve... adlarına vekilleri Avukat ... ile davalı ... ve .... adına vekili Avukat ... aralarındaki dava hakkında ... ... İş Mahkemesinden verilen 11.12.2014 tarihli ve 2013/350 esas, 2014/548 karar sayılı hüküm, duruşmalı olarak davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 03.05.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına vekili Avukat ... geldi, karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IBir kısım işçilik alacaklarının tahsili istemiyle açılan davada, mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen 11.12.2014 tarihli karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ve dosya temyiz incelemesi için Dairemize gönderilmiştir.Tasfiyesi tamamlanıp ticaret sicilinden silinmek suretiyle hukuk alemindeki varlığı sona eren (münfesih) şirketin, yargılamanın tarafı olma ehliyeti de sona ermektedir. Dosya içeriğindeki ticaret sicili kayıtlarının incelenmesinden, davalı şirketin 26.12.2011 tescil tarihli kararla tasfiye haline girdiği, 25.12.2013 tarih ve 8472 sayılı ticaret sicili gazetesinde ilan edildiği üzere, 20.12.2013 tarihi itibariyle tasfiyenin sona erdiği ve ticaret sicilinden terkin edildiği anlaşılmaktadır. Davalı şirketin tüzel kişiliği, ticaret sicilinden terkin edilmesi ile sona ermiş olup, buna bağlı olarak taraf ehliyeti de son bulmuştur. Mahkemece gerekçeli karar, davalı vekili sıfatıyla Avukat ...'e 15.01.2015 tarihinde tebliğ edilmiş ve söz konusu avukat tarafından 23.01.2015 havale tarihli dilekçe ile temyiz talebinde bulunulmuş ise de, tüzel kişiliğin sona ermesi sebebiyle, davalı şirket ve vekili arasındaki vekalet ilişkisi son bulmuştur. Bu halde, gerekçeli kararın tebliği usulsüz olduğu gibi, davalı vekili sıfatıyla kararı temyiz ettiğini bildiren avukatın kararı temyiz yetkisi de bulunmamaktadır. Anılan sebeple, davacı vekiline, tüzel kişiliği sona eren davalı şirketin ihyasını sağlamak amacıyla ayrı bir dava açması için uygun süre verilmeli; şirketin ihya edilmesi halinde, eldeki davanın gerekçeli kararı usulünce şirkete tebliğ edilmeli ve kararın temyiz edilmesi halinde dosya Dairemize gönderilmelidir.Yukarıda yazılı sebepten, dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda yazılı sebepten, dava dosyasının MAHKEMESİNE İADESİNE, 03.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.