MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA : Davacı, ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, davacının ödenmeyen birikmiş maaş alacağı bulunduğunu ileri sürerek ücret alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili, davacının ibraname ile davalıyı ibra ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, ibranameye itibar edilmeyerek davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen ibranamenin geçerli olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Fesihten sonra düzenlenen ve alacak kalemlerinin tek tek sayıldığı irade fesadı haller ileri sürülüp delillenemediği sürece ibra iradesi geçerli sayılmalıdır. (Yargıtay HGK. 21.10.2009 gün, 2009/396 E, 2009/441 K).Dosya içerisinde bulunan ve fesihten sonra alındığı anlaşılan 15.12.2009 tarihli ibranamede davacı, 08.11.2008 - 15.12.2009 tarihleri arasındaki çalışması karşılığı bütün ücretlerini, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil ve yıllık izin ücretlerini aldığını belirterek işvereni ibra etmiştir. Bu ibranameyi geçersiz kılacak herhangi bir husus da ileri sürülüp ispatlanmadığına göre bu ibranameye değer verilerek ücret alacağı talebiyle açılan davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine 09.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.