MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, davacının, davalıya ait işyerinde 22.11.2004-25.06.2012 tarihleri arasında kapıcı olarak çalıştığını, haksızlıklara dayanamayarak işten ayrıldığını, alacak ve tazminatlarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı temsilcisi, davacının 20.02.2006 tarihinden itibaren sitede kapıcılık yaptığını, kendi isteği ile işten ayrıldığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, davacının, davalı işyerinde 20.11.2004-30.06.2012 tarihleri arasında yedi yıl, yedi ay, on gün asgari ücretle kapıcı olarak çalıştığı, iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiği, kıdem tazminatına hak kazandığı, ihbar tazminatına hak kazanamadığı, fazla çalışma yaptığı, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatillerde çalıştığı, yıllık izin ücreti alacağı olduğu gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı kanuni süresi içinde davalı temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir.Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.Somut olayda, mahkemece, davacının, günlük onbir saatten haftada altı gün altmışaltı saat çalıştığı, kanuni çalışma süresi olan kırkbeş saatin düşülmesiyle haftalık yirmibir saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiş ise de, davacının kalorifer yakma, apartman temizliği, çöp toplama, servis alma ve bahçe bakımı ile temizliği için belirlenen süreler farazi olarak belirlenerek, günlük çalışma süresi olduğundan fazla tesbit edilmiştir. Tanıklarda bu konuda somut olarak beyanda bulunmamışlardır. Kapıcılık çalışması kendine özgü çalışma şartları olan, serbest zaman kullanma imkanı bulunan, ara dinlenme süresi fazla olan ve çalıştığı sitenin kapıcı dairesinde ikamet edilmesi sebebiyle özel hayat ve iş hayatının iç içe geçtiği bir çalışma biçimidir. Kapıcılık yapılan dönemde gün içinde yapılan işlerin günlük sekiz saatlik normal mesai süresini aştığı ıspatlanamamıştır. Bekçilik yapılan dönemde ise, tam gün ve sürekli olarak çalışma yerinde kalındığından özel hayat ve iş hayatı iç içe geçmiştir. Bu durumda, dosya kapsamındaki delillere göre, davacı fazla çalışma yaptığını yeterli ve inandırıcı delillerle ispat edemediğinden talebin reddi yerine kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.