MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, yıllık izin, hafta tatili, ikramiye, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, davacının, davalıya ait iş yerinde 2005 yılında şoför olarak çalışmaya başladığını, yıllık izinlerini ve hafta tatilini kullanmadığını, her yıl ödenmesi gereken iki aylık ikramiyenin ödenmediğini, resmi tatil ve bayram tatillerinin davalı işyerinde kullandırılmadığını, fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, ikramiye alacağı, fazla mesai ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı, davaya cevap vermemiş, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı kanuni süresi içinde davalı temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2.Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız, olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.Somut olayda, mahkemece, davacı tanıklarının beyanlarına göre davacının, haftanın altı günü, günde bir saat ara dinlenmesinin düşülmesiyleyle 08:00-18:00 saatleri arasında çalıştığı, haftada dokuz saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiş ise de işyerinde beş-altı şoförün vardiyalı çalıştıkları tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. Bu durumda, tanıklardan vardiya saatleri sorularak, iş yeri kayıtlarından vardiya saatleri belirlenerek, iş yerinin kamu iş yeri olduğu ve çalışmaların belgeli yapıldığıda dikkate alınarak, fazla çalışma süresinin belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.