Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12752 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 25575 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA : Davacı, izin ücreti, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, davalı işveren iş yerinde asgari geçim indirimi dahil 2.100,00 TL ücretle çalıştığını ve iş sözleşmesinin feshinden sonra bir kısım işçilik alacağının ödenmediğini ileri sürerek, izin ile fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarını istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının asgari ücret karşılığı çalıştığını ve ödenmeyen işçilik alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının net 2.000,00 TL ücretle çalıştığının kabulü ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.4857 sayılı İş Kanun'unda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, iş yerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, iş yerinin özellikleri, emsal işçiler o iş yerinde ya da başka iş yerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, iş yerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, iş yerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı, ayrıca davacının çalıştığı iş yerinin faaliyet gösterdiği alanda uzman bir bilirkişiden de görüş alınarak davacının fesih tarihindeki gerçek ücreti saptanmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.Somut olayda; feshin kesinleştiği tarih itibariyle işçinin ücreti ilgili meslek odalarından ve diğer kuruluşlardan yapılacak emsal ücret araştırması ile belirlendikten sonra, sonucuna göre kabul edilen alacaklar hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olmuştur.3-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Somut olayda; davacının fazla çalışma talebi tanık anlatımlarına göre hesaplanıp hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının haftanın yedi günü 07:30-20:30 saatleri arasında birbuçuk saat ara dinlenmesi ile çalıştığı ve haftada yirmi sekiz saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Davacının haftanın yedi günü 08:00-20:00 saatleri arasında çalıştığının kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak davacının 07:30-08:00 saatleri ile 20:00-20:30 saatleri arasında her gün servis şoförlüğü yaptığı kabul edilmişse de; tanık anlatımlarından servis şoförlüğünün her gün davacı tarafından yapılmadığı sonucuna ulaşılmaktadır. Davacının haftada kaç gün servis şoförlüğü yaptığı hususunda hesaplamaya elverişli bir delil ve tanık beyanı da bulunmamaktadır. Bu sebeple davacının fazla çalışma alacağı, haftanın yedi günü 08:00-20:00 saatleri arasında 1,5 saat ara dinlenmesi ile çalıştığı kabul edilerek hesaplanıp hüküm altına alınmalıdır. Bu yön gözetilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.