MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, tazminat ve bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Somut olayda, tarafların da kabulünde olduğu üzere, davacının iş kazası geçirdiği günden fesih tarihine kadar, yani 27.09.2005-01.02.2008 tarihleri arasında, işyerinde fiilen çalışmasının bulunmadığı anlaşılmaktadır. İşçinin tazminat alacaklarının hesaplanmasına esas kıdem süresinin belirlenmesinde, bir defada ihbar önelini altı hafta aşan istirahat süresinin dikkate alınamayacağı, kararlılık kazanmış Yargıtay uygulamasıdır.Anılan sebeple, fiili çalışmanın bulunmadığı 27.09.2005-01.02.2008 tarihleri arasındaki sürenin, sadece ihbar öneline altı hafta eklenmesiyle bulunacak kısmının işçinin kıdeminde nazara alınması, kalan kısmın ise nazara alınmaması gereklidir. Mahkemece, fiilen çalışılmayan söz konusu sürenin tamamının, işçinin kıdeminden sayılması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.