MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, işsizlik ödemesi yapılmamasına ilişkin kurum işleminin iptaline ve ödemenin yapılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı işçi iş sözleşmesinin feshedilmesi sonrası iş kurumuna başvurarak işsizlik ödeneği talebinde bulunduğunu ve İş Kurumunun 11.08.2010 tarihli kararı ile talebinin reddedildiğini belirterek, 11.08.2010 tarihli iş kurumu kararının iptali ile işsiz kaldığı dönemler için işsizlik ödeneği ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili işe iade kararı sonrası işverene başvurulup başvurulmadığı konusunda işçi ile işveren arasında tereddüt yaşanan durumlarda, mahkeme tarafından hükmolunan işe başlatmama tazminatının ödendiği ispatlanana kadar işsizlik ödeneğinin verilmediğıini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece işverenin birden fazla adres edinerek kendisine tebligat yapılmasını zorlaştırmasının olumsuz sonuçlarının işçiye yüklenemeyeceği belirtilerek davanın kubulüne, ... İl Müdürlüğü'n??n 11.08.2010 tarihli kararının iptali ile davacının işsiz kaldığı dönemler için işsizlik ödeneği verilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine göre, davacının, iş sözleşmesinin feshi sonrası, işsiz kaldığı dönem için, işsizlik ödeneği verilmesine ilişkin talebinin ... İl Müdürlüğünün en son, 11.08.2010 tarihinde reddedilmesi üzerine, kurumun red kararının iptali ile işsizlik ödeneğinin verilmesi gerektiğinin tespitini istediği, mahkemece talebin kabulü ile işsizlik ödeneği verilmesi gerektiğinin tespitine karar verildiği görülmektedir. Bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının hemen tespit edilmesinde hukuki yarar bulunan durumlarda tespit davası açılabilir. Eda davası sonunda verilecek hükmün tespite ilişkin bölümü ile tespit davası sonunda alınacak tespit hükmü arasında meydana getirdikleri kesin hüküm etkisi bakımından hiçbir fark bulunmadığı durumlarda, yani tespit davası ile istenen hukuki koruma eda davası ile tamamen elde edilebilecekse davacının ayrı bir tespit davası açmakta hukuki yararı yoktur. (HMU Prof. Dr. Baki Kuru, Cilt 2 Syf. 1446 vd).Açıklanan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalı olup bozma nedeni yapılmıştır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 29.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.