MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA : Davacı, fazla mesai, yılılk izin ücreti, ikramiye, giyim yardımı, teşvik primi, bayram harçlığı ile yakacak yardımı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili; davacının davalı belediyede çalışmaya devam ederken 6111 sayılı Kanun'un 16. maddesi uyarınca ihtiyaç fazlası olarak başka kuruma aktarıldığını beyanla davalı Belediyede geçen çalışma sürelerine ait bur kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı ... cevabında; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece bilirkişi raporundaki hesaplamalar göre alacakların kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında uyuşmazlık davacı işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.4857 sayılı İş Kanunu'nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin sona ermesi şarttır. Bu noktada ilişkinin sona erme şeklinin ve feshin haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır.Açıklandığı üzere kullanılmayan yıllık izin, ancak iş sözleşmesinin feshedilmesi ile alacağa dönüşür. 6111 sayılı Kanun'un 166/(5) maddesinde “Ataması tekemmül ettirilen işçiler, çalıştıkları kuramlarınca atama emirlerinin tebliğini izleyen günden itibaren beş iş günü içinde yeni görevlerine başlamak zorundadırlar. Bu süre içinde yeni kurumunda işe başlamayan işçilerin atamaları iptal edilerek 22.05.2003 tarihli ve 4857 sayılı Kanun'un 17. maddesine göre iş sözleşmeleri sona erdirilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Bu durumda davacı anılan kanuna göre nakil olup yeni işyerinde çalışmaya başladığına göre, iş sözleşmesi devam ettiğinden feshe bağlı izin ücretini isteyemeyeceği gözetilerek talebin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.