Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12204 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 29730 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla çalışma, yıllık izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine arar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, davalı şirkete ait iş yerinde 10.02.2004-31.07.2011 tarihleri arasında paketleme işinde çalıştığını, iş sözleşmesini işçilik alacaklarının eksik ödenmesi gerekçesiyle haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında 10.02.2004 - 31.07.2011 tarihleri arasında iş ilişkisinin olup olmadığı ve buna bağlı toplam çalışma süresi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Mahkemece, davacı tanığının beyanına istinaden davacının 10.02.2004- 01.07.2011 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığı kabul edilmiştir. Ancak anlatımı hükme esas alınan tanık, işyerinden 2007 yılında emekli olarak ayrıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı tanığının işyerinde çalışmadığı dönem beyanına itibar edilemez. Sonuç olarak davacının hizmet süresi davacı tanığının işyerindeki çalışma dönemi ve hizmet döküm cetveli dikkate alınarak tespit edilmesi ve buna göre işçilik alacaklarının hesaplanması gerekmektedir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozma sebebidir. 3-Taraflar arasında fazla çalışma sürelerinin tespiti bakımından uyuşmazlık bulunmaktadır. Dosya içeriğine göre, karara esas teşkil eden bilirkişi raporunda, davacının fazla çalışma süresi hesaplanırken haftada otuzdokuz saat fazla çalışma yaptığı belirtilmiştir. Ancak davanın taraflarının anlatımına, yapılan işin niteliğine, tanık beyanına, dosya kapsamına ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlarına göre davacının çalıştığı günler için günlük üç saat haftalık onsekiz saat fazla çalışma yaptığının kabulü dosya içeriğine uygun düşecektir. Bu duruma göre fazla çalışma ücretinin hesaplanması gerekirken, bu hususun dikkate alınmaması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.4-Kabule göre de, davacı, mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre fazla çalışma, hafta ve genel tatil ücreti alacağı yönünden davasını ıslah etmiştir. Davalı, ıslah dilekçelerine karşı süresinde verdiği yazılı itiraz dilekçesinde zamanaşımı definde bulunmuştur. İşçi ücretlerine ilişkin davalar beş yıllık zamanaşımına tabidir. Fazla çalışma, hafta ve genel tatil ücreti alacağı bu tür alacaklardandır. Bu sebeple ıslahla talep edilen fazla çalışma, hafta ve genel tatil alacağından, ıslah tarihinden geriye doğru beş yılın dışında kalan kısmı zamanaşımına uğramıştır. Mahkemece yapılacak iş, ıslahla talep edilen ve zamanaşımına uğramayan fazla çalışma, hafta ve genel tatil ücret alacağı, gerekirse bilirkişiden ek rapor alınarak belirlenmeli ve oluşacak sonuç doğrultusunda fazla mesai, hafta ve genel tatil ücreti alacağı hakkında bir karar verilmelidir.5-Ayrıca kabule göre de, davacının fazla mesai, hafta ve genel tatil alacakları tanık anlatımına göre hesaplandığı anlaşılmaktadır. Tanık beyanı ve dosya içeriğine göre sözü edilen alacaklardan takdiri indirim yapılmaması doğru olmamıştır. Zira davacının hastalık, mazeret ya da izin gibi sebeplerle yılın tamamında aynı şekilde çalışamayacağı kabul edildiğinden tanık beyanının esas alınarak hesaplanan alacaklardan dosya içeriğine ve çalışma süresine uygun düşecek bir oranda takdiri indirim uygulanması gerekmektedir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 31.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.