MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, iş sözleşmesinin işverence haklı sebebe dayanılmaksızın feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir. Davalı vekili, haklı sebeple feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 150/6. ve 320/4. maddeleri gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından karar temyiz edilmiştir. İncelen dosya içeriğine göre, yargılamanın 19.10.2012 tarihli oturumunda davanın takip edilmeyerek müracaata kaldığı ve davacının başvurusu üzerine yenileyerek dosyanın tekrar ele alındığı, yargılamanın devamı sırasında 20.06.2012 tarihli oturumda davanın takip edilmemesi sebebiyle, 6100 sayılı Kanun'un 320. maddesinin 4. fıkrasına dayanılarak davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Dava 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Kanun'dan önce, seri yargılama usulünün geçerli olduğu 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu döneminde açılmıştır. Anılan kanun döneminde, iş davaları sözlü yargılama usulüne tabi olup bu usulde ikiden fazla takipsiz bırakılması halinde açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmekte idi. 6100 sayılı Kanun'a göre, iş davaları basit yargılama usulüne tabi olup 6100 sayılı Kanun'un 320. maddesinin 4. fıkrasında belirtilen "basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır", kuralı ile basit yargılama usulünde davanın birden fazla takipsiz bırakılması halinde açılmamış sayılmasına karar verileceği hükme bağlanarak Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'ndan farklı bir düzenleme yapılmıştır. Her ne kadar usul kanunları yürürlüğe girmekle derhal etkisini meydana getirdiği ve tamamlanmamış usul işlemlerine de uygulanacağı gerekmekte ise de, dava sözlü usulün geçerli olduğu dönemde açılmış ve yargılama devam etmekte iken davanın tabi olduğu usulde değişiklik yapılarak basit yargılama usulüne tabi kılınmıştır. Bu durumda, davanın açıldığı tarihte davanın tabi olduğu usule göre davacının davayı birden fazla takipsiz bırakma hakkının bulunduğu ve yargılama devam etmekte iken usul değişikliğinin yapıldığı hususları dikkate alındığında da mahkemece davanın açılmamış sayılması durumuna gelmiş olmasının kabul edilmesi hakkı daraltıcı nitelikte olacağından mahkemece 6100 sayılı Kanun'un 320/4. maddesine istinaden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir. Dairemizin bu konu hakkındaki içtihadı bu yönde oluşturulmuştur. Yukarıda açıklanan sebeplerle, davacı tarafın 17.09.2012 tarihli duruşmaya katılmamış olması gerekçesi ile 1086 sayılı Kanun'un 409. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, 6100 sayılı Kanun'un 320/4. maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.