Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1179 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 11510 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ile kötüniyet tazminatı ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalıya ait iş yerinde 11.08.2009-21.04.2010 tarihleri arasında çalıştığını, hamileliği sebebiyle iş göremezlik raporu alması üzerine davalı işverenin iş sözleşmesine haksız ve kötü niyetli olarak son verildiğini, iş yerinde fazla çalışma yapmasına rağmen bu çalışma karşılığı ücret alacaklarının ödenmediğini, ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalı, davacının disiplinsiz davranışlarda bulunması ve görevini gereği gibi yerine getirmemesi sebebi ile, iş sözleşmesinin haklı sebebe dayalı feshedildiğini, iş yerinde fazla çalışma yapılmadığını, 2009 yılı aralık ayında gerçekleşen fazla çalışma ücretinin de ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin davacının hamileliği nedeni ile işverence haksız ve kötü niyetli feshedildiği, davacının fazla çalışma ücret alacaklarının ödenmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı süresi içerisinde davalı taraf temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve fazla çalışma ücret alacaklarının ödenip ödenmediği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının sadece 2009 yılı Aralık ayında günde iki saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Bu husus davalı işverenin beyanı ile de sabittir. Ancak, davalı işveren 2009 yılı Aralık ayında fazla çalışma yapması sebebi ile davacıya iki kat ücret ödendiğini ileri sürmüştür. İbraz edilen ücret bordrolarının incelenmesinde aylık 2.250,00 TL net ücret ile çalışmakta olan davacıya, 2009 yılı Aralık ayında diğer aylardan farklı olarak 6.142,00 TL ücret ödendiği görülmektedir. Her ne kadar ücret bordrosunda, yapılan ödemenin fazla çalışma ücret alacağı olduğu açıkça gösterilmemiş ise de, tüm dosya kapsamı bir arda değerlendirildiğinde davacının 2009 yılı Aralık ayında gerçekleşen fazla çalışma ücretinin ödendiği anlaşılmaktadır. Saptanan bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulduğunda, fazla çalışma ücret alacağı yönünden davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 29.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.