Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11765 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 24384 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, fazla mesai ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, hak ettiği fazla mesai ücretinin ödenmediğini, davalı iş yerinden alamadığı ücret alacağının bulunduğunu ileri sürerek, eksik ödenen ücret ile fazla mesai ücreti alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davacı temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Somut olayda, davacı haftanın bazen altı, bazen yedi günü, günde on-onbeş saat arasında değişecek şekilde çalıştığını, fazla çalışmalarının davalı işveren tarafından her ay düzenli tespit edildiğini beyan etmiştir. Mahkemece, sunulan fazla mesai bildirim formunda imzası bulunan davalı tanığının imzanın kendisine ait olmadığı ayrıca imza atmaya yetkisi olmadığını beyan ettiği, başhekim tarafından davacının birim sorumlusu olması sebebi ile formun kabul edilmediği gerekçesiyle fazla mesai ücreti talebinin reddine karar verilmiştir. Davanın taraflarının anlatımına, yapılan işin niteliğine, taraflar arasında düzenlenen iş sözleşmesine, fazla mesai bildirim formu başlıklı belgeye ve tanık beyanlarına göre davacının fazla mesai bildirim formunda bildirildiği gibi fazla çalışma yaptığı anlaşılmıştır. Mahkemece, fazla mesai bildirim formu dikkate alınarak hesaplama yapılması ve sonucuna göre fazla mesai ücretine hükmedilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacı işçi davalı işyerinden dört günlük ücret alacağının ödenmediğini iddia etmiş, davalı işveren ise davacının alacağının bulunmadığını savunmuştur. Dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporunda, davacıya 31.10.2011 tarihinde 4.000,00 TL tahakkuk edilmesine rağmen kasım ayında 3.000,00 TL ödeme yapılarak 1.000,00 TL eksik ödendiği ancak 30.11.2011 tarihinde 3.406,93 TL tahakkuk edilmesine rağmen 3.973,17 TL ödeme yapılarak 566,24 TL fazla ödeme yapıldığı, dolayısıyla Kasım ayında yapılan fazla ödemenin Ekim ayında kalan bakiyeye karşılık olduğu görüşü ile davacının ücret alacağı miktarının 433,76 TL olduğu bildirilmiştir. Mahkemece, davalı tarafından davacıya öncesinde yapılan ödemeler mahsup edildiğinde, davacının ücret alacağı olmadığı gerekçesiyle ücret alacağı talebinin reddine karar verilmiş ise de dosya kapsamından davacının bilirkişi tarafından tespit edilen ödenmeyen 433,76 TL ücret alacağının hüküm altına alınması gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.