Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11747 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 33445 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ücret, fazla çalışma, yol, yemek parası, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini, alacak ve tazminatlarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti, yol ve yemek ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının faizleriyle birlikte tahsilini istemiştir.Davalı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu vekili; husumet itirazında bulunarak, davanın reddini savunmuştur.Diğer davalı davaya cevap vermemiş, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, davacının, davalıya ait iş yerinde 12.01.2007-30.09.2009 tarihleri arasında iki yıl sekiz ay ondokuz gün çalıştığı, iş sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğinin işverence ıspatlanamadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, ücret alacağı ve yıllık izin ücreti alacağı olduğu, fazla çalışma yaptığı, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığı, yol ve yemek ücreti alacağının ıspatlanamadığı gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı kanuni süresi içinde davalı ... vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, ulusal bayram genel tatillerde ve hafta tatillerinde çalışıp çalışmadığı hususları taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Fazla çalışma yaptığını, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatillerde çalıştığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatillerde çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle iş yerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.Somut olayda, mahkemece, davacı tanığının beyanına göre, davacının nezdindeki çalışma süresi içinde, haftada onikibuçuk saat fazla çalışma yaptığı, bir ay bir hafta tatili takip eden ay iki hafta tatili günü ve 30 Ağustos günü çalıştığı kabul edilmiş ise de, davacı tanığı 2007 ekim, 2008 ekim ayları arasında davacı ile birlikte çalıştığını beyan etmiştir.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda 2008/12. aydan itibaren hesaplama yapılmıştır. Bu durumda, davacı bu alacaklarını tanığın birlikte çalıştığı süre için ıspatlamıştır. Hal böyle olunca, tanığın birlikte çalıştığı süre kayıtlarından tesbit edilerek, davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak durumuda dikkate alınarak fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının hesaplanması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.