MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili, banka teşvik primi ile araç satış primi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 18.09.2008-19.03.2012 tarihleri arasında aktif araç satış sorumlusu olarak çalıştığını, en son ücretinin 3.800,00 TL olduğunu, davacının şirket kayıtlarını yanıltıcı şekilde tahrif ederek %1 altında kalmasını sağlayarak, haksız prim sağladığı iddiasıyla iş sözleşmesinin sona erdirildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili, davacının müvekkili şirkette satış kadrosunda aktif satış sorumlusu olarak çalışırken şirket kayıtlarında gerçeğe aykırı olarak tahrifat yapması, hak etmediği halde yüksek prim almak için gerçeğe aykırı kayıt oluşturması ve gerçek dışı beyanda bulunması sonucu işvereni zarara uğratması sonucu iş sözleşmesinin sona erdiğini, davacıya her ay maaş, satış primi, gerektiğinde fazla mesai ücreti, havuz primi, izin ücreti ödemelerinin yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı işçinin fazla mesai yapıp yapmadığı ve yıllık izin alacağının bulunup bulunmadığı noktalarındadır.Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.Diğer taraftan, işçinin mal veya hizmet üretiminde daha istekli hale gelmesi ve başarısının artması için işverence ödül niteliğinde verilen ek ödeme prim olarak adlandırılabilir. Prim ödemesinde amaç, işçinin dava verimli bir şekilde çalışmaya özendirilmesidir. Primin kişiye özgü olması sebebiyle ikramiyeden farklı olarak prim ödemelerinin genel bir nitelik taşıması gerekmez.Dairemiz uygulamasına göre, prim uygulaması bulunmasına rağmen, işçinin haftalık kırkbeş saati aşan çalışması bulunması durumunda, ücretin zamsız kısmının prim ödemesi ile yapıldığı, ancak saat ücretinin % 50'si tutarındaki fazla mesai ücretinin ayrıca ödenmesi gerektiği kabul edilmektedir.Bu açıklamalar ışığında olmak üzere, davacının araç satış elemanı olarak çalıştığı ve davacıya sattığı araç başına prim ödendiği dikkate alındığında, fazla mesai yönünden, işçinin saat ücretinin % 50'si karşılığı olmak üzere fazla mesai ücretinin hüküm altına alınması gereklidir. Dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler ile tanık beyanları dikkate alındığında davacının haftalık dokuz saat fazla mesai yaptığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacının haftalık dokuz saat fazla mesai yaptığının kabulü ile yukarıda belirtilen hesaplama yöntemine göre fazla mesai alacağının belirlenmesi gerekli iken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.3-Davalı tarafça davacının işten çıkışından sonra düzenlenen yıllık izin ücret bordrosunda belirtilen net 1.385,61 TL'nin hesap ekstresine göre ödendiği anlaşıldığından, bu tutarın belirlenen yıllık izin alacağından mahsup edilmemesi hatalı olup bu durum ayrı bir bozma gerekçesi yapılmıştır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.