MAHKEMESİ: Bakırköy 14. İş MahkemesiTARİHİ: 11/03/2011NUMARASI: 2009/1224-2011/109Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin işverence haklı ve geçerli nedene dayanılmadan, yazılı bildirim yapılmadan ve fesih gerekçesi açıklanmadan feshedildiğini ileri sürerek davacının iş akdinin feshinin geçersizliğine ve işe iadesine ve buna bağlı yasal haklarının belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, işyerinde meydana gelen beklenmedik olaylar nedeniyle işçilerin mağdur olmaması için belli ödemeler yapılarak iş sözleşmelerinin geçerli nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece istek hüküm altına alınmıştır.Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.Taraflar arasında fesih tarihi itibariyle işverence otuz veya daha fazla işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı, davacının işveren vekili niteliğinde olup olmadığı ve dolayısıyla davacının iş güvencesi kapsamında kalıp kalmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesidir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesinin birinci fıkrasına göre iş güvencesi hükümlerinden yararlanmak için otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerinde çalışmak, İşletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcısı, işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekili niteliğini taşımamak gerekir. Aynı maddenin dördüncü fıkrasına göre işverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan sayısı bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir. İşçi sayısına ilişkin bu hüküm nispi emredici olduğundan, daha az işçi sayısını öngören sözleşme hükümleri geçerli kabul edilmektedir. Otuz işçi sayısının belirlenmesinde fesih bildiriminin işçiye ulaştığı tarih itibariyle belirli-belirsiz süreli, tam-kısmi süreli, daimi-mevsimlik sözleşmelerle çalışan tüm işçiler dikkate alınır. Somut olayda; davacının İşletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcısı , işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekili niteliğini taşıyıp taşımadığı belirlenmeden ve fesih tarihinde işyerinde ülke genelinde aynı işkolunda çalışan işçi sayısı davalı işyerinden, SGK'dan ve Bölge Çalışma Müdürlüğünden sorularak tespit edilmeden işin esasına girilerek karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 28.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.