MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, davalı ... Genel Müdürlüğüne bağlı Hurda İşletmeleri Müdürlüğünde işyerinde değişen alt işverenler nezdinde iş makinesi operatörü olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma alacaklarını istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı ... Genel Müdürlüğü, zamanaşımı ve husumet itirazında bulunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı ... (...), davacının davalı nezdindeki çalışmasının 15.10.2010-29.07.2011 tarihleri arasındaki dönemle sınırlı olduğunu ve tüm çalışma döneminden sorumlu tutulamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir. Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Somut olayda; davacının fazla çalışma talebi tanık anlatımlarına göre hesaplanıp hüküm altına alınmıştır. Dairemizce incelemesi yapılan emsal dosyalardan, davalı işveren işyerinde davacı ile aynı işi yapan işçilerin çalışmasının 08:00-17:00 saatleri arasında gerçekleştiği, sezon olarak kabul edilen Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında her Cumartesi, sezon dışında ise ayda üç Cumartesi günü 08:00-15:00 saatleri arasında çalışıldığı; buna göre sezonda haftalık bir saat fazla çalışma yapıldığı, sezon dışında ise fazla çalışma yapılmadığı anlaşılmaktadır. Davacının, normal çalışma düzeni dışında fazla çalışma yapmasını gerektirir şekilde diğer işçilerden farklı bir çalışma düzeni ile çalıştığı da iddia ve ispat olunmadığına göre; fazla çalışma alacağı sezon dönemi ile sınırlı olarak ve haftada bir saat üzerinden hesaplanıp hüküm altına alınmalıdır. Bu yön gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Taraflar arasında değişen alt işverenler arasındaki hukuki ilişkinin tespiti ve bunun işçinin işçilik haklarına etkileri konusunda uyuşmalık bulunmaktadır. İşyerinin tamamının veya bir bölümünün hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devri işyeri devri olarak tanımlanabilir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 6. maddesinde, işyerinin bir bütün olarak veya bir bölümünün hukukî bir işleme dayalı olarak başkasına devri halinde mevcut iş sözleşmelerinin devralana geçeceği düzenlenmiştir. Bu anlatıma göre, alt işverence asıl işverenden alman iş kapsamında faaliyetini yürüttüğü iş yerinin tamamen başka bir işverene devri 4857 sayılı Kanun'un 6. maddesi kapsamında iş yeri devri niteliğindedir. Süresi sona eren alt işverenle yeni ihaleyi alan alt işveren arasında açık biçimde işyeri devrini öngören bir sözleşme yapılması da imkân dahilindedir. Alt işverenin değişmesine rağmen yeni alt işveren nezdinde işyerinde çalışmaya devam edecek olan işçilerin belirlendiği hallerde, sözü edilen işçiler bakımından iş sözleşmelerinin devralan işverene geçtiği tartışmasızdır. Ancak yeni alt işverende çalışacak olan işçiler arasında gösterilmeyen ve süresi sona eren alt işveren tarafından başka bir iş yerinde çalıştırılmak üzere bildirimde bulunulmayan işçilerin iş sözleşmelerinin devreden alt işveren tarafından feshedildiğini kabul etmek gerekir.İşçinin asıl işverenden alınan iş kapsamında ve değişen alt işverenlere ait işyerinde ara vermeden çalışması halinde işyeri devri kurallarına göre çözüme gidilmesi yerinde olur. Bu durumda değişen alt işverenler, işçinin iş sözleşmesini ve doğmuş bulunan işçilik haklarını devralmış sayılır. İşyeri devri kurallarına göre son alt işverenin işçinin alacaklarından sorumlu tutulabilmesi için işçinin değişen alt işverenler nezdindeki çalışmasının kesintisiz olması veya ihale boşluğu sebebi ile kesinti olması halinde de kesintinin makul süreli olması gerekir.Somut olayda; davacı işçinin değişen alt işverenler nezdinde davalı ... Genel Müdürlüğü işyerinde çalıştığı tartışmasızdır. Ancak, davacının hizmet süresi belirlenirken ... kayıtlarına itibar edilmiş ve hizmeti fasılalı kabul edilmiştir. Davacının davalı alt işveren nezdindeki çalışması 15.10.2010 tarihinde başlamış olup, bir önceki çalışması üç ay on sekiz gün önce sona ermiştir. Üç ay on sekiz günlük süre ihale boşluğu bile olsa işyeri devri için makul süre olarak kabul edilemez. Kaldı ki, hizmetin fasılalı olarak hesaplanmasına davacının da bir itirazı olmamıştır. Bu durumda; somut olayda işyeri devri kurallarına göre sonuca gidilmesi ve davalı ...'in (...) devralan işveren sıfatıyla davacının tüm çalışma döneminden sorumlu tutulması isabetli olmamıştır. Davacının davalı alt işveren nezdindeki çalışmasının yeni bir iş sözleşmesi kapsamında gerçekleştiği kabul edilmeli ve davalı alt işveren bakımından, sadece alt işveren nezdindeki hizmet süresi ile sınırlı olarak hak kazandığı alacaklar hesaplanıp hüküm altına alınmalıdır. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.