Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1047 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 11617 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, izin, fazla çalışma, hafta ve genel tatil alacakları istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davacının kullanımına tahsis edilen ... plakalı aracın sürücü kullanım hatasına bağlı olarak hasara uğraması ve mevcut hasar sonucu oluşan zararın davacının otuz günlük ücreti ile karşılanmayacak düzeyde bulunması nedeniyle davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini belirterek açılan davanın reddini savunmuştur.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Karar?? taraflar temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıda belirtilen bendin kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazlarının reddine2-Taraflar arasında uyuşmazlık davacının aylık ücretinin ne kadar olduğu noktasında toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32/1 maddesinde, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.Ücret kural olarak dönemsel bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, uyularak ödenmelidir. 4857 sayılı Kanun'un 32. maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir. İş sözleşmesinin tarafları, asgari ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmiş olması taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçiler o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.Somut olayda davacı kamyon şoförü olarak çalıştığını ve aylık 1.500,00 TL ücret aldığını iddia etmiş, davalı ise davacının asgari ücretle çalıştığını belirterek dönem bordrolarını sunmuştur. Davacı tanığı ... davacının 1.500,00-1.800,00 TL arası ücret aldığını, diğer davacı tanığı ... ise davacının asgari ücret artı 400,00 TL primle çalıştığını beyan etmiştir. Mahkemece asgari ücretin bordroda gözükmesi ve imzalı olması ayrıca tahakkuklarında ihtirazı kayıt konulmaksızın bankadan alınmış olması nedeniyle davacının ücreti asgari ücret olarak kabul edilmiştir. Her ne kadar mahkemece davacının ücreti asgari ücret olarak kabul edilerek sonuca gidilmişse de gerçek durumun ortaya çıkarılabilmesi için yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.