Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1028 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 8250 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Trabzon İş MahkemesiTARİHİ: 09/06/2011NUMARASI: 2011/373-2011/347Davacı işçi, iş sözleşmesinin davalı işverence geçerli bir sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliği ile işe iadesine karar verilmesini, buna bağlı işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen dört aylık ücret ve diğer haklarının belirlenmesi isteğinde bulunmuştur.Davalı, çevrede saygın bir işyeri olarak tanınan işletmelerinde çalışan davacının diğer çalışan arkadaşı ile işyerinde kavga ettiğinden sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davacının üzerine atılı eylemin 27.01.2011, fesih işleminin ise 31.03.2011 tarihinde gerçekleştiği bu durumda altı günlük hak düşürücü sürenin dolduğundan bahisle feshin işlemi geçersiz kabul edilerek davanın kabulüne, davacının işe iadesine karar verilmiştir.Karar davalı tarafından temyiz edilmiştirİşçi veya işveren bakımından haklı fesih sebeplerinin ortaya çıkması halinde, iş sözleşmesinin diğer tarafının sözleşmeyi haklı sebeple fesih yetkisinin kullanılma süresi sınırsız değildir. Bu bakımdan 4857 sayılı İş Kanunu'nun 26. maddesinde işverenin öğrendiği tarih ve olayın gerçekleştiği tarih başlangıç esas alınmak üzere iki ayrı süre öngörülmüştür. Bu süreler içinde fesih yoluna gitmeyen işçi ya da işverenin feshi, haklı bir feshin sonuçlarını doğurmaz. Bu süre, feshe sebep olan olayın diğer tarafça öğretilmesinden itibaren altı işgünü ve herhalde fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren bir yıl olarak Kanunda belirlenmiştir.Benzer bir düzenleme 1475 sayılı Kanun'un 18. maddesinde de yer almışken, 4857 sayılı Kanun'da, işçinin olayda maddi çıkar sağlamış olması halinde bir yıllık sürenin işlemeyeceği öngörülmüştür. O halde, haklı feshe sebep olan olayda işçinin maddi bir menfaati olmuşsa, olayın üzerinden ne kadar süre geçerse geçsin altı işgününe riayet etmek şartıyla işverenin haklı fesih imkanı vardır. Altı iş günlük süre işçi ya da işverenin haklı feshe sebep olan olayı öğrendiği gündenitibaren işlemeye başlar. Olayı öğrenme günü sayılmaz ve takip eden iş günleri sayılarak altıncı günün bitiminde haklı fesih yetkisi sona erer. İşverenin tüzel kişi olması durumunda altı işgünlük süre feshe yetkili merciin öğrendiği günden başlar. Bu konuda müfettiş soruşturması yapılması, olayın disiplin kurulunca görüşülmesi süreyi başlatmaz. Olayın feshe yetkili kişi ya da kurula intikal ettirildiği gün, altı iş günlük sürenin başlangıcını oluşturur.4857 sayılı Kanun'un 26. maddesinde öngörülen altı işgünlük ve bir yıllık süreler ayrı ayrı hak düşürücü niteliktedir. Bir başka anlatımla fesih hakkının öğrenmeden itibaren altı iş günü ve olayın gerçekleşmesinden itibaren bir yıl içinde kullanılması şarttır. Sürelerden birinin dahi geçmiş olması haklı fesih imkanını ortadan kaldırır. Hak düşürücü sürenin niteliğinden dolayı taraflar ileri sürmese dahi, hakim resen dikkate almak zorundadır. Son olarak belirtmek gerekir ki, 4857 sayılı Kanun'un 26. maddesindeki hak düşürücü süre, işçinin 24. maddenin 2. fıkrasına ve işverenin 25. maddenin 2. fıkrasına dayanan fesihler yönünden aranmalıdır. Yoksa işverenin geçerli sebep dayanan fesihlerinde 26. maddede öngörülen hak düşürücü sürelerin işlemesi düşünülemez. Somut olayda, davacı ile diğer çalışan Mümin Çavuşoğlu'nun son kavga olayından bir süre öncesinden beri birbirlerinin olumsuz davranışlarından dolayı yönetime şikayette bulundukları, feshe konu olan 27.01.2011 günü meydana gelen olayda ise tepsideki pastanın yenilmesi sebebiyle çıkan tartışmada kavga ettikleri ve diğer çalışanın hastaneye kaldırıldığı ve Cumhuriyet Savcılığınca yapılan soruşturma dosyasında davacı hakkında alınan adli raporda yumuşak doku yaralanması görüldüğü, zararın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olduğunun belirtildiği diğer çalışan ..... hakkında adli rapor alma işlemlerinin devam ettiği ancak müzekkerelerde bu şahsın zigoma kırığını gösteren evraklarının temin edilmeye çalışıldığının anlaşıldığı bu olay nedeniyle işyeri Karadeniz Teknik Üniversitesi Turizm Eğitim ve Uygulama Merkezi İşletmesi Yönetim Kurulu 24.3.2011 tarihinde toplantısında her iki çalışanın iş sözleşmelerinin feshedilmesine karar verildiği görülmüştür. Olayda feshe yetkili makamın Yönetim Kurulu olduğu anlaşılmaktadır. Altı günlük hak düşürücü sürenin, feshe yetkili bu makamın olayı öğrendiği tarihten başlayacağı açıktır. Bu durumda Mahkemece Yönetim Kuruluna olayın hangi tarihte intikal ettirildiği araştırılmadan, bu yöndeki belge ve bilgiler toplanmadan eksik incelme ve araştırma ile karar verilmesi isabetsiz olmuştur.Öte yandan altı aylık süre geçmesi durumunda; davacı ve diğer çalışan arasında meydana gelen kavga olayında çalışanın bedensel zarar gördüğü, eylemlerin ağırlığı ve oluşu geçerli sebep oluşturacağı dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi bozma nedenidir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 02.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.