Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10254 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4231 - Esas Yıl 2015





Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : 13. İş MahkemesiDAVA : Davacı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatil ile kıdem tazminatı ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı işçinin fazla mesai ücretine hak kazanıp kazanmadığı ve fazla mesai ücretinin hesaplanması taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Diğer taraftan, işçinin mal veya hizmet üretiminde daha istekli hale gelmesi ve başarısının artması için işverence ödül niteliğinde verilen ek ödeme prim olarak adlandırılabilir. Prim ödemesinde amaç, işçinin dava verimli bir şekilde çalışmaya özendirilmesidir. Primin kişiye özgü olması sebebiyle ikramiyeden farklı olarak prim ödemelerinin genel bir nitelik taşıması gerekmez.Somut olayda, dosya kapsamında bulunan aktivite raporlarına göre, davacının fazla mesai yaptığı anlaşılmakta ise de, fazla mesai ücretinin hesabı hatalıdır.Dairemiz uygulamasına göre, prim uygulaması bulunmasına rağmen, işçinin haftalık kırkbeş saati aşan çalışması bulunması durumunda, ücretin zamsız kısmının prim ödemesi ile yapıldığı, ancak saat ücretinin % 50'si tutarındaki fazla mesai ücretinin ayrıca ödenmesi gerektiği kabul edilmektedir.Bu açıklamalar ışığında olmak üzere, davacının şoför olarak çalıştığı ve davacıya kilometre başına prim ödendiği dikkate alındığında, fazla mesai yönünden, işçinin saat ücretinin % 50'si karşılığı olmak üzere belirlenecek fazla mesai ücretinin hüküm altına alınması gerekirken, saat ücretinin bir buçuk katı üzerinden hesap yapılması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.