Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1020 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 11515 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı .... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı işyerinde havalimanı işinde çalıştığını, işin bitim aşamasına gelmesi üzerine iş sözleşmesinin feshedildiğini, aylık ücretinin 1.300,00 USD olduğunu, davalı şirketlerin işin sevk ve idaresini birlikte yaptıklarını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil ücreti alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı .... davacının alacağının olmadığını, ödendiğini, ibraname verdiğini, yıllık izinlerini kullandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Diğer davalının ise davaya karşı cevap vermemiştir.Mahkemece iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshedildiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar davalı ortaklık vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıda belirtilen bendin kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazlarının reddine,2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalılardan ....'nin ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı definin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davacı işçinin taleplerine ilişkin olarak her iki davalınında mütesilsilen sorumlu olduğu kabul edilmiş ancak davalı ....'nin ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı definde bulunduğu kabul edilerek ek raporda tespit edilen tutarlara göre sorumluluğuna, diğer davalı ....'nin ise zamanaşımı definde bulunmadığı düşünülerek ilk raporda belirtilen tutarlara göre sorumlu olduğu kabul edilmiştir.Dosya kapsamı incelendiğinde davalı şirketlerin adi ortaklık olarak aynı vekile vekaletname verdiği ve vekilin 30.05.2011 tarihli dilekçesi ile ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı definde bulunduğu anlaşılmıştır. Buna göre her iki davalının sorumluluğu ıslah dilekçesine karşı yapılan zamanaşımı defi dikkate alınarak düzenlenen ek bilirkişi raporundaki tutarlara göre belirlenmesi gerekirken; zamanaşımı def'i dikkate alınmadan yapılan hesaplamaya itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 28.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.