Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10166 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 17284 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Gebze 2. İş MahkemesiTARİHİ: 10/02/2011NUMARASI: 2010/781-2011/71Davacı vekili, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmaksızın işverence feshedildiğini belirterek müvekkilinin işe iadesine ve kanuni haklarına karar verilmesini istemiştir.Davalı taraf duruşma tebliğine rağmen cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır. Mahkemece, iş sözleşmesinin sona eriş şeklinin Sosyal Güvenlik Kurumuna işveren tarafından fesih olarak bildirildiği, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 19. maddesi gereğince fesih bildiriminin yazılı olması, fesih gerekçesinin açık ve kesin olarak belirtilmesinin gerektiği, davacıya tebliğ edilmiş yazılı fesih bildirimi bulunmamasına göre feshin usulüne uygun yapılmadığı gerekçesiyle işe iadeye karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesi ve duruşma günü, meşruhatlı davetiye ile davalı işçisine 14.10.2010 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı vekili, 2.12.2010 tarihli cevaplı telgrafı ile mazeret bildirmiş, hakim duruşmada mazereti kabul ederek, her iki tarafa tüm delilleri için 30 gün kesin süre vermiş, ayrıca davalı vekiline cevap bonosu ile duruşma gününün tebliğine ilişkin ara kararı düzenlemiştir. Aynı duruşma zaptının altında kalemin “yapıldı 15.12.2010” notu bulunmaktadır, sonraki celse davacı tanık anlatımları dinlenerek dosya hükme bağlanmıştır. Davalı vekili mazeret bildirmiş, mahkemece kabul edilerek duruşma zaptının altına yeni duruşma gününün davalı vekiline tebliğ edildiğine dair şerh düşülmüştür. Bu oturumda ara kararı ile davalı vekilinin yokluğunda delil bildirmesi konusunda kesin süre verilmiştir. Gerek yeni duruşma gününün gerekse delil bildirilmesine ilişkin kesin süreli ara kararının davalı vekiline tebliğ edilip edilmediği dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. Yeni duruşma gününün ve delil bildirimine ilişkin ara kararının davalı vekiline tebliğ edilip edilmediği saptanmalı, özellikle delil bildirimine ilişkin ara kararı tebliğ edilmemişse, davalı vekilinin süresinde delil sunmadığından söz edilemeyeceğinden ve aksinin kabulü halinde savunma olanağının tanımaması sonucu doğacağından, davalı vekiline delil bildirme ve savunma yapma imkanı tanınmalıdır. Salt duruşma gün tebliği yeterli değildir, bununla birliktedelillerin toplanması hususunda süre tanıyan bildirim de yapılmalıdır. Yazılı şekilde eksik inceleme ile yargılamanın tamamlanması ve hüküm verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinda ilgiliye iadesine, 17.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.