Tebliğname No : 15 - 2012/106545MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 20. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 21/02/2012NUMARASI : 2011/79 (E) ve 2012/45 (K)Suç : Resmi belgede sahtecilik, DolandırıcılıkI- Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:5237 sayılı TCK' nın 51. maddesinde düzenlenen erteleme müessesesinin uygulanması için gerekli subjektif koşul olan: “Suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması" hususu mahkemece değerlendirildiğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre katılanın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,Ancak;T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK' nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle TCK' nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların çıkartılması ile; yerine "TCK' nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına” ibareleri eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II- Dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.03.1998 gün ve 6/8-69 sayılı kararı ile buna uyumlu Daire kararlarında da açıklandığı üzere; önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar kandırıcı nitelikteki davranışlar nedeniyle meydana gelmediğinden dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı, somut olayda ise; sanığın suça konu bonoyu katılana, daha önce almış olduğu borç karşılığında verdiğinin katılanın soruşturma aşamasında verdiği 11.12.2009 tarihli ifadesiyle sabit olduğu, borç önceden doğmuş bulunduğundan bono verilmesinin hile unsuru olarak kabul edilemeyeceği ve verilen suça konu bono ile zarar arasında nedensellik bağı bulunmadığından dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı gözetilerek yüklenen dolandırıcılık suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,Yasaya aykırı, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.