MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Özel Belgede SahtecilikHÜKÜM : MahkumiyetDosya kapsamı ve duruşmalardan edindiği kanaate göre müsned suçun sübut bulduğuna ilişkin mahkemenin hükmünün gerekçe bölümündeki kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki 1 numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.1-) Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu sahte senet aslı celp edilip duruşmada incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığının karar yerinde tartışılması ve denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2-) Kabule göre de;a) Hükmün açıklandığı kısa kararda sanığın özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine karar verildiği halde, gerekçe kısmında resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulduğunun belirtilmesi suretiyle hükmün karıştırılması,b) Suça konu belge akıbeti hakkında bir karar verilmemesi,c) 5237 sayılı TCK'nun 53/3. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yeralan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden, fıkranın tamamını kapsar biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı,d) T.C. Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.