MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : SahtecilikHÜKÜM : Mahkumiyet1-Sanığın, tamamen sahte olarak husule getirilmiş çeki düzenleyip daha önceden almış olduğu mallar karşılığında müşteki ...'ya ciro ederek verdiğinin iddia ve kabul olunması, sanığın ilk ifadesinde suça konu çek ile alakasının olmadığını beyan etmesine rağmen, savunmasında suça konu çeki kendisine babasının namına ...'in getirdiğini, keşidecinin güvenilir olması nedeniyle kabul ettiğini, sahte olduğunu bilmediğini ifade etmesi, UYAP üzerinden yapılan incelemede, çek hesap sahibi katılan ...'in ... isimli oğlunun bulunduğunun tespit edilmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, öncelikle sanığın savunmasının doğruluğu araştırılarak ....'in tanık olarak ifadesine başvurulup olaya ilişkin bilgi ve görgüsü alındıktan ve gerektiğinde tanık ...'in huzurda alınacak ve suç tarihine yakın ilgili kurumlardan celp edilecek mukayeseye esas imza ve yazı örnekleri üzerinden çekte yer alan tanzim yazılarının ve keşideci imzasının adı geçene aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra, 02.09.2008 keşide tarihli gerçek çekin kim tarafından tahsil edildiği, hamilin sanık ile bir bağlantısının olup olmadığı da araştırılmak suretiyle toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirilip sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,2-Kabule göre de;T.C. Anayasa Mahkemesi' nin, TCK’ nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.