MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliğiHÜKÜM : Mahkumiyet1) Sanık hakkında açılan kamu davasının iddianamesinde, zimmet suçunu işlemek amacıyla bir kısım makbuzlarda olması gereken rakamları düşük gösterdiği, bu kapsamda ....'ın icarlamış olduğu köy muhtarlığına ait tarla için 2003-2004 yıllarına ait 2.000,00 TL ödemesine rağmen tanzim edilen cilt no .... no.lu makbuzla 50,00 TL ve makbuzu bulunamayan kayıtlarda köy gelir-gider defterine 60,00 TL alındı gösterdiği, yine .....'ın muhtarlığa ait tarla icarı nedeniyle 2003 yılından itibaren 21.000,00 TL ödemesine rağmen köy gelir gider defterine 6.400,00 TL işlendiği, köye ait hal dükkanını işleten ...'un 2006-2008 yılları kirasına karşılık 3.600,00 TL para ödemesine rağmen buna ilişkin 11.10.2005 tarihli makbuzlarda tahrifat yaparak 1.600,00 TL tahsil edilmiş gibi gösterdiği, yine muhtarlığına ait kahvehaneyi ...'e 2003-2006 yılları için 3 yıllığına 6.750,00 TL ye kiraladığı, ancak gelir-gider defterine daha düşük bedel yazdığı, ayrıca ....'a yapmış olduğu kira kontratında tahrifat yaparak rakamları düşük gösterdiği, şeklinde iddiaların bulunmasına rağmen, mahkemece yalnızca 11.10.2005 tarihli makbuzlarda yapılan sahteciliğin hükme esas alındığının anlaşıldığı ve 11.10.2005 tarihli belgelerin ise asıl olmayıp karbon nüsha olduğu da dikkate alınıp iddianameye konu diğer belge asıllarının da temin edilerek belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu belge asıllarının duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcı nitelikte olup olmadığının kararda tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle eksik inceleme ile hüküm kurulması,Kabule göre de; 2) 5237 sayılı TCK'nun 43. maddesine göre "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle, mahkemece sadece 11.10.2005 tarihli "....." "......" ve "....." seri nolu makbuzlarda tahrifat yapıldığının kabul edilmesine karşın, suça konu makbuzların aynı tarihli olduğu ve farklı zamanlarda tahrifat yapıldıklarına ilişkin kesin delil bulunmadığından, tek bir resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması gerektiği ve birden çok sahtecilik olgusunun TCK'nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi sırasında nazara alınabileceği gözetilmeden, yazılı şekilde, suçun zincirleme şekilde işlendiğinin kabulü ile fazla ceza tayini, Yasaya aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Yasa ile değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.