Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6932 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9301 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, özel belgede sahtecilikHÜKÜM : Resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik suçlarından beraat; hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetI) Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik incelemede;Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,II) Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan hükme yönelik incelemede;1-Suç tarihlerinde,...Bankası ...Şubesinin sözleşmeli avukatlığını yapan sanığın, müvekkili banka adına takip ettiği dava ve icra dosyaları için bankadan avans olarak aldığı paranın bir kısmını uhdesine geçirmek suretiyle yüklenen suçu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda, aşamalarda, yaptığı işlemlerde hiçbir yolsuzluğun olmadığını, mükerrer avans kapatmadığını, mükerrer fatura vermediğini, suçlamaları kabul etmediğini savunması, dosya kapsamından, katılan ...’nın davacı, sanığın ise davalı olduğu bir alacak davasının derdest olduğunun ve bu dosyanın akıbeti hakkında mahkemece hiç bir araştırma yapılmadığının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenebilmesi bakımından, davaya konu olayla ilgili olarak sanık ve katılan kurum arasında devam eden hukuk davasının tespitiyle, dava dosyası celp edilmek suretiyle incelenerek özetinin duruşma tutanağına geçirilmesi, bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, dava konusunun Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığının 24.09.2008 tarih ve 2008/5924 Esas sayılı iddianamesinde tespit edilen olaylar ve rakamlara ilişkin olması halinde sonucunun beklenilmesinden sonra, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik araştırma ve soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2-Kabul ve uygulamaya göre de;a) Temel cezanın 1 yıl 8 ay hapis cezası olarak belirlenmesine rağmen, 5237 sayılı TCK'nun 43/1. maddesi uyarınca artırım yapılırken "2 yıl 1 ay" yerine, "1 yıl 13 ay" hapis cezası olarak yazılması,b)T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili, sanık müdafii ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.