Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6927 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6195 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na muhalefetHÜKÜM : Mahkumiyet Aynı takvim yılında farklı dönemlerde sahte fatura kullanılması halinde TCK'nun 43. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeksizin sanıklar hakkında eksik ceza tayin edilmiş olması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.I-Sanık ... hakkında sahte fatura kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz istemlerinin incelenmesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazların reddine,Ancak; 1-Dosya arasında bulunan sahte faturaların akıbeti hakkında karar verilmemesi yasaya aykırı olup,2-T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,Bozmayı gerektirmiş ise de yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümden TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların çıkartılarak yerine ve "TCK'nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" ve emanate ilişkin olarak “Suça konu fatura asıllarının dosyada delil olarak saklanmasına” ibareleri eklenmek suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II-Sanık ... hakkında sahte fatura kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz istemlerinin incelenmesinde;1-Sanık ...'in aşamalardaki savunmalarında şirketi temsile yetkili olmasına rağmen fatura işleri ile ...'nin ilgilendiğini,kendisinin şantiyedeki işleri yaptığını ve aralarında bu şekilde bir görev taksimatı bulunduğunu beyan ettiği,sanık ...'ın bu savunmaları doğrulayarak, diğer sanıkla birlikte şirket temsilcisi olduklarını ,ancak fatura ve mali işleri kendisinin yürüttüğünü kabul etmesi karşısında; cezaların şahsiliği ilkesi ile sanıkların şirketteki görev dağılımına dair savunmaları ve suçun işlenmesindeki rolleri gözetilmeksizin her iki sanığın şirket yetkilisi olduğu gerekçesine dayalı olarak sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmiş olması yasaya aykırı; 2-T.C. Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk, Bozmayı gerektirmiş olup, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,17.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.